“Doğacaktır Sana Vaat Edilen Günler Hakkın! /Belki Yarın, Belki Yarından Da Yakın! .”
(Mehmet Akif ERSOY)
= 000.072 =
“Kocaman Gözlüklerin/Beyaz Gömleğinle Bir Laboratuarda/İnsanlar İçin Ölebileceksin”
(Nazım Hikmet RAN)
Bir saniye sonrasının ne getireceğini yine bilmiyordu; sadece paylaşabildiğine şükrediyordu, altı milyar kez tekrarlama isteğiyle şükürler içinde! . Bir saniye sonrası; belki ertelenen ve geç kalan bir paylaşımın pişmanlığı ile, hafif bir sarsıntı geçirecek ya da bir saniye sonrası; paylaşımlarda haddini aşmanın pişmanlığı yer alacak ve pişmanlıklar baş gösterecekti yine! . Her iki duruma da hazırlıklıydı ve tek bağışlayıcı unsur, paylaşabilmiş olmasına bağlı olarak, büyüklerinden gelecek hoşgörülerle ve büyüklerinden gelecek takdirlerle kendini belli edecek ve kendini gösterecekti! . Kim ne derdi acaba; yalnızlık içindeydi ve kendi varlığına hüküm verebilecek kadar olgun bir insan değildi o, şu an için! . Muhtaçlık sürüyordu; küçükler, büyüklerimizin hoşgörüsüne muhtaç, büyüklerimiz, küçüklerimizin 14. yaşındaki yaşam enerjisine muhtaçtı! . Karşılıklı hoşgörü ve anlayış ve de önyargıların parçalanışı: TÜM ALTI MİLYARLIK DÜNYA İNSANLARINA UMUT VERİYORDU, YİNE BİR KEZ DAHA YENİLEYEREK! . 7'den, 77'ye herkes duyarlılık içinde idi sanki! . Doğacaktı güneş ve bitecekti gam, keder ve de tasa, İNŞALLAH! . {Metin Yazarı: Kemal KABCIK / ANTALYA / 18 Nisan 2013 Perşembe 12:55:28}
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta