Dost Tanrı... Şiiri - Yorumlar

ALLAH izin vermemişse
Nefes almak HADDİNEMİ?
İlham ihsan etmemişse
Yaratmak senin HADDİNEMİ? .........................

HIDIR BU NEDIR? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ?

BU SAYGISIZLIKTIR, EDEPSİZLİKTİR
YAZIKLAR OLSUN, ÜÇ BEŞ PUAN İÇİN
BU KADAR İNSANIN KALBİNİ İNCİTİP
BEDDUASINI ALMAK AKKILLI BİR İNSAN İŞİ DEĞİL,
SEN BÖYLE YAPMAKLA KENDİNİ MEŞHUR DEĞİL
REZİL ETTİN,HERKES KENDİNE YAKIŞANI YAPAR!

BU YAPTIĞIN SAYGISIZLIĞI VE BUNU VİTRİNE ÇIKARANLARI ŞİDDETLE KINIYORUM, AYIP VE DAHADA
ÖTESİ, TOPLUM BARIŞINA YÖNELİK ÇİRKİNLİKTİR
DÜNYADA EN BÜYÜK SİLAH KALEM VE MİKROFONDUR,
YAZAR,PROĞRAMCI VE YAYINCI BUNA ÇOK DİKKAT
ETMEKLE SORUMLU VE YÜKÜMLÜDÜR, ŞİİRDEN ÖTE
ZARARLI NEŞRİYATLA GÜNDEM OLUŞTURDUNUZ,AYIP,
VEZİRDE ÜNLÜDÜR, REZİLDE ÜNLÜDÜR AMA..
ÖNEMLİ OLAN İYİ ÖRNEK OLMAKTIR, ÖYLE ŞAİR VE,ŞAİRELERİMİZ VARKİ,ADAMA KAĞIDI KALEMİ YEDİRİR!
ANTOLOJİ KENDİNE YAKIŞANI YAPIP BU BİBİRİNDEN DEĞERLİ ŞAİİRLERE SAHİP ÇIKMALIDIR, YOKSA
HASSAS YÜREKLER ONARILAMAZ, AMAN DİKKAT! !

ÖYLE ŞAİRLERİMİZ VARKİ BU POLEMİĞE GİRMEZ AMA
KİMSELEREDE PAPUÇ BIRAKMAZ,.........................

ANTOLOJİK ÖNLEMLER DİLEĞİYLE .........


Ali Haydar Kırbaç................

sayın hıdır çam ilerde her başınız sıkıştığında aklınıza bu şiir gelirde kendinizi sorgularsınız sanırım inançlı veya inançsız herkesin sığınma ihtiyacı hissedeceği bir İLAHİ KUDRET OLACAKTIR zor anınızda bu pişmanlığı tadacaksınız ve vijdan muhasebesiyle karşı karşıya geleceksiniz bundan kesinlikle kurtuluş yok her canlı ölümü tadacaktır bence siz fazla günaha girmemeye bakın şiirinizde tanrı yerine başka bir şey bulsaydınız belki kendinizde rahatsız olmuşsunuzdur burada inançlı insanları germenin ve kırmanın gereği yok toplumsal barışa ihtiyaç varken sivri dilli olmanın kimseyede getirisi yok düşmana değil dosta gerek var inanmıyorsanız inanalara saygı gösterin inananlar diğer dinlerede saygı gösteriyor geçmişten geleceğe yaratılmış ne varsa unutmaki hepsinin bir sahibi vardır hıdır.

bir düzeltme daha...
nihat gülle dost hiç bir şiire sansur komadım
küfürlere bile
işin doğrusu nasıl sileceğimi de bilmiyorum
bir yanlışlık olabilir
bir daha yolla
başımın üstünde yeri var
sen kırıcı olsan da dostca selamlar...

Tanrı dost olmazmı yarattığına. Bizim anladığımız gibi olamasada.O öldürmüyormu herkezi? Katilmi şimdi?O yarattı diye öldürmek hakkı ise,kime ne ise,bize ne ise ,dostuyla sarhoş olana.! kime ne? Biz dost değiliz kendimize bile. Çok güzel anlatmışsın derim. Mevlana dönerken neyle sarhoş olup kafa çekmezmiydi? Dostuyla.
Cennetteki mey ,huri yasak elma nedir. Gidilince. Kime nasipse. Elma yine oradamıdır.Gidenlere yine yasakmıdır.Bilenmi var? Gidipte gelenmi var?
Şair'in şiirini her okuyan kendini görür. Kendince anlar.Şair'in ne anlattığını bilenmi var.Böyle şiir olmaz diyen. Kim koymuş kuralları şiiri yazıpta soranmı var.

yazılan yorumlar kişinin haklarına tecavuz ediyorsa siler bu en doğal hakıdır birileri de kendilerini gündeme getirmek için şiir atıyorsa o şiir atan şairim denen kişin şairliğindne şüpe edilir şairlik evrenselliktir evrenseliği bilmiyorsa bol bol edebiat kitabları okumalarını isterim at gözlükleriyle degil gercek gözlerle okumalarını eylerim... sevgili hıdır dost bildiğin yol gercek yoldur yolun düz olsun ne engerek ne dag nede engeler çıksın çıkan engelerde birer birer dökülüyor solukları sesleri kendi içlerinde zehirli yılan gibi sokuyor kendilerini...

madem iyi bir marifet yapmışsınız koskoca antoloji sitesinde günün şiiri seçilen bir şiire imza atmışsınız hıdır bey neden yazılan yorumları siliyorsunuz madem ki müslüman mahallesinde salyangoz satacak şiirler yazma cüretini gösteriyorsunuz ben yazarım arkadaş istemeyen okumasın diyorsunuz ama eleştirilerede açık olmalısınız değilmi sizin şiirinize bir şiirle karşılık vermiştim sadece hangisi güzel ve doğru bıraksaydınızda şairler bu kararı verselerdi ya yorumları silmekle arenadan kaçmış olmuyormusunuz.öyle şiiri yazıp yorumları silmek yook arkadaş yorumlara saygı duyacaksınız yada böyle şiirleri bir daha yazıp insanların kafasını gönlünü bulandırmayacaksınız.Ramazan günü bu tür tartışma yaratacak manevi değerlere saldırı tarzındaki şiirleri ısrarla günün şiiri seçenleri insanların manevi değerlerine saygıya davet ediyorum.

bazen müslüman mahallesind salyangoz satmak lazım...onlar çoktandır ne yediklerini anlasınlar deyu...



şiirdi dost çok şiirdi...
sevgi saygı ve muhabbetle...

doğrusu bu şiiri günün şiiri seçmenize üzüldüm

Günün şiirine yazdığım yorumu aşağıya aktarıyorum. Ben şiirin içeriğinden pek fazla alınmadım. Ancak şiiri, şiir dili ve sesi açısından vasatın altında bulduğumu ifade ettim.

Bir de şiirde Allah değil de Tanrı kelimesinin kulanılması var ki bence bu isabetli olmuştur. Allah İslam inancını temsil ederken, Tanrı ise her türlü inancı temsil eder ya da edebilir. Yani şair söylediklerini Allah adını kullanarak söylese dini açıdan sıkıntı olabilirdi, Tanrı adını kullandığı için bence pek sıkıntı yok gibi.

Pek çok ilahiyatçı gibi ben de İslam kelamı açısından yaptığımız konuşmalarda 'Allah' kavramını kullanmayı tercih ederiz. Bunun dışında din felsefesi ve dinler tarihi başta olmak üzere çeşitli alanlarda bir yazı ya da konuşma yapılacaksa 'Tanrı' kavramını kullanırız.


Bu arada kişisel olarak 'şiirin dini olmaz dili olur' düşüncesindeyim. Tabii ki bu ifade dini değerlerin çiğnenmesi anlamında değildir, ancak şiirin dini kaygılarla yazılmaması gerektiği üzerinde ısrar eder.

Bir de her şiiri kendi bağlamında değerlendirmek gerekir, yani kendi tarzı içinde.

Bir başka noktada şudur ki, hiç kimse hiç kimseyi inanç açısından elinde adeta bir imanometre varmış gibi iman testine tabii tutmamalıdır.

Seçici kurul bunu hangi gayeyle yapmıştır, insanları birbirine düşürmek mi istemiştir, orasını bilmem, niyet okuyuculuğu da yapmam.

Elimdeki ürüne bakar ve onu değerlendiririm.

Tepki gösterilecek yerde tabii ki tepki vermek gerekir. Tepki kime gösterilecektir. Bu da ayrı bir meseledir. Eleştiriler eleştiri sınırları içined kaldığı müddetçe eyvallah. Yeterki başka noktalara ulaşmasın.

Bunun dışında dün gece ilk yorumlardan birisini ayzan birisi olarak yorumumun arkasındayım ve buraya tekrar kopyalıyorum.

--

İşte bir Şathiye daha...

Yunus Emre'de de vardır, Mevlana'da da... Hatta Neyzen Tevfik'de de var şathiye türü şiirler.

Şimdi sorun şu:

Şahtiyeyi bir şiir türü olarak kabul edecek miyiz etmeyecek miyiz?

Eğer şathiyeleri edebiyattan çıkaracak olursak, tasavvufi halk edebiyatından pek çok şiiri ve şairi emekliye ayırmak ve onları yok saymak gerekir.

Hem Sünni hem de Alevi ozanlar arasında şathiye söyleyenlere sıklıkla rastlanmaktadır.

Şathiyelerde Tanrı ile o kadar samimi bir ortamda konuşulur ki nehrin bu kenarından bakılacak olursa o sözleri sarf eden ya delidir ya da din dışına çıkmıştır.

Ancak söz konusu ifadelere nehrin karşı kıyısına geçerek bakacak olursak, o zaman vahdeti vucut felsefesinin esentilerini görebiliriz.

Başka bir deyişle şathiyeler adeta HIZIR BİLGİSİ ile yorumlanmaya çalışılmalı...

Bu düzlemde değil, öteki düzlemde...

Sadece akılla değil, marifet ve irfanla...

Sadece kelami perspektifle değil, aynı zamanda sufiyane bir bakış ve duyuşla...

Vahdet-i vucut teması, pek çok mutasavvıf tarafından işlense de, özellikle İbn Arabi'nin sistemleştirdiği muazzam bir felsefedir. Bu felsefe basit ve kuru batı felsefesi değildir. Bilakis insana üflenen ruhun Allah'tan olduğuna inanan, dolayısıyla Allah ile insan arasında fiziksel değil fakat ruhen vuslatın ya da kurbiyetin olacağına dayanan bir yaklaşımdır.

Acaba Yunus Emre:

'Ete kemiğe büründüm,
Yunus diye göründüm'

derken hangi yaklaşımı ya da felsefeyi kullanıyordu.

Gelelim buradaki şiire...

Konu şathiye tarzında ele alınmış, bu bir tarzdır buna birşey demem.

Ancak şiir dili öyle aman aman değil,sadece Tanrıyla sohbet edişin dillendirilmesi dikkat çekici...

Bana göre şiir dili yer yer vasata yaklaşsa da genelde vasat altına düşmekte...

Şiir sesi muhtemelen kafiye yapısı, mısra tekniği ve hece yapısından dolayı iyice gibi.

Bununla birlikte kafiye yapısınında yer yer problemler olduğunu söylemek gerekir.

Mesela;

çürüdü = çürü + dü
sürdü = sür + dü
gördü = gör + dü

özellikle 'çürümek' orada kafye yapısını bozmakta.. Zira kökte kafiye yok gibi.

sorduk = sor + duk
yorduk = yor + duk
tohumduk tohum + duk

Burada da 'tohum' kelimesi kafiyeyi bozuyor gibi.

Söylemler oldukça rutin ev alelusul gibi. Edebiyatımızdaki şathiyelerde benzer ifadeler oldukça fazla miktarda var. Bu ise şiir dilinin yaratıcı bir karakter göstermediği anlamına gelmektedir.

Şiirin ne söylediği, türü, anlamı bir yana... şiir kalitesi genelde vasat sınırlarına yaklaşmakta zorlanıyor gibi.

Hece şiirinin en büyük açmazı da bu noktada devreye girmekte...

Sadece geleneği mi tekrarlayacağız, yoksa onu daha ilerilere taşımak için artık hece şiirlerini modernleştirip şehirlileştirecek miyiz?

Şathiyelerimiz bile otantik olmalı.

Okuduğumuz zaman ilk defa duymanın verdiği hazzı yaşamalıyız.

İki günde iki şathiye...

Darısı yarına mı?

Olsun bakalım.

Sağlıcakla...

Asım Yapıcı

tanrı bu dünyayı terk etmiş başka alemde başka gezegende bu dünyada tanrı olasyadı tanrı kendisine inanan insanları aç yoksul savaşın batağında bırakmazdı milyonlarca çocuk ölüyor ırakta filistinde
birileri ahlen bir kurtarıcı bekliyor ondan dememdir ki İnsan Tanrıyı Yaratmıştır Tanrı İnsanı Yaratmadı ...