Dost Tanrı... Şiiri - Hıdır Çam

Hıdır Çam
75

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Dost Tanrı...

Dün gece Tanrı’yla bir sofra kurduk
Saz çalıp eğlendik sabaha kadar
Arz-u hal eyleyip, hal hatır sorduk
Birlikte demlendik sabaha kadar

Dizine yaslandım, zaman çürüdü
Bir gece dedimse, on bin yıl sürdü
Her bana bakışta, kendini gördü
Diz dize dinlendik sabaha kadar

Büyük başın derdi, daha büyükmüş
Cümle can, kainat sırtında yükmüş
Ömür, bir tadımlık ötesi yokmuş
Aşk ile bellendik sabaha kadar

Dedi hiç hırslanma boşa o telaş
Çok bela getirir başa bu telaş
Ne katran kazanım, ne kor, ne ataş
Su serpti küllendik sabaha kadar

Dedim terkeyleme hep yanımda kal
Dedi bir bütündür kök, gövde ve dal
Meğer ben körmüşüm, O da suskun, lal
Can gördük, dillendik sabaha kadar

Bir gece boyunca, bin sual sorduk
Adem’den bugüne çok kafa yorduk
Gökten yere inen bir çift tohumduk
Birlikte, çimlendik sabaha kadar

Hıdır Çam
Kayıt Tarihi : 6.2.2006 12:02:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Harun Yıldırım
    Harun Yıldırım

    Sen ne dinsiz imansız bir yazı yaziyon sen kimsin ki Tanrı ile masa kuruyan Tanrı ile saz çalmış sohbet etmiş senin gibileri burada olmamali

    Cevap Yaz
  • Hamdi Korkmaz
    Hamdi Korkmaz

    Kıblesi dozuk densiz
    Meydanı boş mu sandın
    Kendin gibi dümensiz
    Eli şarhoş mu sandın

    Cevap Yaz
  • Kubilay
    Kubilay

    yüregine saglık hıdır abi...

    Cevap Yaz
  • Kubilay
    Kubilay

    Yaşamanın sırlarını bileydin
    Ölümün sırlarını da çözerdin;
    Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok:
    Yarın, akılsız, neyi bileceksin?

    Var mı dünyada günah işlemeyen söyle:
    Yaşanır mı hiç günah işlemeden söyle;
    Bana kötü deyip kötülük edeceksen,
    Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle.

    Bu dünyadan başka bir dünya yok, arama;
    Senden benden başka düşünen yok, arama!
    Vaz geç ötelerden, yorma kendini:
    O var sandığın şey yok mu, o yok arama!

    Beni özene bezene yaratan kim? Sen!
    Ne yapacağımı da yazmışın önceden.
    Demek günah işleten de sensin bana:
    Öyleyse nedir o cennet cehennem?
    hayyam

    HIDIR ÇAM ın bu şiirdeki felsefesi hayyam la aynı hayyamın kim oldugununu aşşagıdan okuyabilirsiniz çogunuz iki bilinmiyenli denklem çözemezken bu akıl bollugu nerden geliyo... bu şiire küfürmüş gibi yorum yazan şairler ve şiir sevenler önce hayyamın kim oldugunu okuyun sonra rubailerini okuyun belki sonra yaşamaya başlarsınız şiiride şiirmiş gibi okursunuz ama belki.....



    ÖMER HAYYAM
    Asıl adı Giyaseddin Ebu'l Feth Bin İbrahim El Hayyam' dır.18 Mayis 1048'de İranin Nişabur kentinde doğan Ömer Hayyam bir çadırcının oğluydu. Çadırcı anlamına gelen soyadını babasının mesleğinden almistir.Fakat o soyisminin çok ötesinde işlere imza atmıştır.İlgilendiği ilimler:matematik,fizik,astronomi,şiir,tıp,müzik. Horasan'ın yıldızı; İran'ın; Irak'ı Acemi ve Irak'ı Arabi olmak üzere her iki Irak'ın dahisi, feylesofların prensi Ömer!
    Daha yaşadığı dönemde İbn-i Sina'dan sonra Doğu'nun yetiştirdiği en büyük bilgin olarak kabul ediliyordu. Tıp, fizik, astronomi, cebir, geometri ve yüksek matematik alanlarında önemli çalışmaları olan Ömer Hayyam için “zamanın bütün bilgilerini bildiği” söylenirdi. O herkesten farklı olarak yaptığı çalışmaların cogunu kaleme almadi, oysa O ismini çokça duyduğumuz teoremlerin isimsiz kahramanıdır. Elde bulunan ender kayıtlara dayanılarak Ömer Hayyam'ın çalışmaları şöyle sıralanabilir:
    Yazdığı bilimsel içerikli kitaplar arasında Cebir ve Geometri Üzerine, Fiziksel Bilimler Alanında Bir Özet, Varlıkla İlgili Bilgi Özeti, Oluş ve Görüşler, Bilgelikler Ölçüsü, Akıllar Bahçesi yer alır. En büyük eseri Cebir Risalesi'dir. On bölümden oluşan bu kitabın dört bölümünde kübik denklemleri incelemiş ve bu denklemleri sınıflandırmıştır. Matematik tarihinde ilk kez bu sınıflandırmayı yapan kişidir. O cebiri, “ sayısal ve geometrik bilinmeyenlerin belirlenmesini amaçlayan bilim” olarak tanımlardı.Matematik bilgisi ve yeteneği zamanın çok ötesinde olan Ömer Hayyam denklemlerle ilgili başarılı çalışmalar yapmıştir. Nitekim, Hayyam 13 farklı 3. dereceden denklem tanımlamıştır. Denklemleri çoğunlukla geometrik metod kullanarak çözmüştür ve bu çözümler zekice seçilmiş konikler üzerine dayandırılmıştır. Bu kitabında iki koniğin arakesitini kullanarak 3. dereceden her denklem tipi için köklerin bir geometrik çizimi bulunduğunu belirtir ve bu köklerin varlık koşullarını tartışır.Bunun yanısıra Hayyam, binom açılımını da bulmuştur.Binom teoerimini ve bu açılımdaki katsayıları bulan ilk kişi olduğu düşünülmektedir. (Pascal üçgeni diye bildiğimiz şey aslında bir Hayyam üçgenidir)
    21 Mart 1079 yılında tamamladığı, halk arasında “Ömer Hayyam Takvimi” bugün ise “Celali Takvimi” olarak bilinen takvim için büyük çaba sarf etmiştir. Güneş yılına göre düzenlenen bu takvim 5000 yılda bir gün hata verirken, bugün kullandığımız Gregoryen Takvimi 3330 yılda bir gün hata vermektedir. Eserleri arasında İbn-i Sina'nın Temcid (Yücelme) adlı eserinin yorum ve tercümesi de yer alır.
    Öğrenimi tamamlayan Ömer Hayyam kendisine bugünlere kadar uzanacak bir ün kazandıran Cebir Risaliyesi'ni ve Rubaiyat'ı Semerkant'ta kaleme almıştır. Dönemin üç ünlü ismi Nizamülmülk, Hasan Sabbah ve Ömer Hayyam bu şehirde bir araya gelmiştir. Dönemin hakanı Melikşah, adı devlet düzeni anlamına gelen ve bu ada yakışır yaşayan veziri Nizamülmülk'e çok güvenirdi. Ömer Hayyam ile ilk kez Semerkant'ta tanışan Nizam onu İsfahan'a davet eder. Orada buluştuklarında O'na devlet hülyasından bahseder ve bu büyük hayalinin gerçekleşmesi için Hayyam'dan yardım ister. Fakat Hayyam devlet işlerine karışmak istemez ve teklifini geri çevirir. Saray entrikalarından hayatının sonuna kadar uzak kalmayı yeğler.
    İlmini genişletmek için zamanın ilim merkezleri olan Semerkand, Buhara, İsfahan'a yolculuklar yapmıştır. 4 Aralık 1131'de doğduğu yer olan Nişabur'da dünyaya veda eder.

    Cevap Yaz
  • Ziya Çartıl
    Ziya Çartıl

    kim demişki hayyam öldü diye!!!

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (146)

Hıdır Çam