Kuruttun tomurcuk açan dalımı,
Hiç solmayan gülü ararız gönül.
Unutup yürekte yanan ateşi,
Dostun yarasını sararız gönül.
Seherde bülbüller figan ederken,
Kalkıp Hakkın adın anarız gönül,
Ömür son sefere hızla giderken,
İnce bir bakışa yanarız gönül.
Ümidi kesmedik Mevla’dan asla,
Tükense de gençlik çileyle, yasla,
Çıra gibi yandık dumanla, isle,
Bir yudum sevgiyle söneriz gönül.
Kimseler bildi mi yüreğimizi,
Sanma kavlimizden döneriz gönül.
Yalnızlık olsa da simsiyah gece,
Dost için ışığız, feneriz gönül.
Varsın gitsin dünya alıp başını,
Silmesin kimseler gözün yaşını,
Bırak şu sevdanın artık peşini,
Kerem’e, Mecnun’a döneriz gönül.
Kuruyan pınarlar çağlasa bile,
Kanayan yaramı dağlasa bile,
Güleriz içimiz ağlasa bile,
Gün olur yokuşu ineriz gönül.
Keramet Mevla’dan, kullar ne bilsin,
Bülbül yanar zara, güller ne bilsin,
Dostun bilmez ise, eller ne bilsin,
Taş atana çiçek sunarız gönül.
Muradım sığmıyor sevda ömüre,
Boyun eğdik Hak’tan gelen Emire,
Bildik kararımız vermedik fire,
İçer son şerbeti, kanarız gönül…
Murat Nail Güney
09.03.2010 İstanbul
Kayıt Tarihi : 9.3.2010 11:30:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Limanda durmaktan altı yosun tutan gönül sandalımız, yeni bir rüzgarla açılır bilinmeyen sulara. Işığın ya da karanlığın beklentisi olmaksızın...
![Murat Nail Güney](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/03/09/dost-icin-isigiz-feneriz-gonul.jpg)
Hiç solmayan gülü ararız gönül.
Unutup yürekte yanan ateşi,
Dostun yarasını sararız gönül.
Seherde bülbüller figan ederken,
Kalkıp Hakkın adın anarız gönül,
Ömür son sefere hızla giderken,
İnce bir bakışa yanarız gönül.
Ümidi kesmedik Mevla’dan asla,
Tükense de gençlik çileyle, yasla,
Çıra gibi yandık dumanla, isle,
Bir yudum sevgiyle söneriz gönül.
Kimseler bildi mi yüreğimizi,
Sanma kavlimizden döneriz gönül.
Yalnızlık olsa da simsiyah gece,
Dost için ışığız, feneriz gönül.
Varsın gitsin dünya alıp başını,
Silmesin kimseler gözün yaşını,
Bırak şu sevdanın artık peşini,
Kerem’e, Mecnun’a döneriz gönül.
Kuruyan pınarlar çağlasa bile,
Kanayan yaramı dağlasa bile,
Güleriz içimiz ağlasa bile,
Gün olur yokuşu ineriz gönül.
Keramet Mevla’dan, kullar ne bilsin,
Bülbül yanar zara, güller ne bilsin,
Dostun bilmez ise, eller ne bilsin,
Taş atana çiçek sunarız gönül.
Muradım sığmıyor sevda ömüre,
Boyun eğdik Hak’tan gelen Emire,
Bildik kararımız vermedik fire,
İçer son şerbeti kanarız gönül...
Tebrikler kıymetli adaşım çok mükemmel bir anllatımdı yazan yüreğiniz her dem çağlasın.
Sevgi ve muhabbetle...+
TÜM YORUMLAR (1)