Gecelerin kasvetini atıp
Gömdün mü yıldızları içine?
Karanlıkta ateş böceği kamaştırdı mı gözlerini?
Hiç bozdu mu hayallerini en tatlı yerinde,
Pencereleri çarpan rüzgâr uğultuları?
Bir düşün dere kıyısında
Sularla akışan çoban kavalıyla dalgın
Başında kavak yelleri efil efil gençliğin
Neye ilaç, tek başına salınan yaprak sevdası
Her bakışla esrik, her güzele meydan yürek.
Şöyle bir düşün; bir kadın perdesi açık pencere önünde
Mehtaba meydan okurcasına,
Sunmuş güzelliğini geceye mırıldanır
En romantik şarkılarını taş plağın
Ve sen, balkon altındasın…
Köpek havlamaları duyulur uzaklardan,
Uzanmışsın toprağa sere serpe
kime ne?
O özgürce uzanış, o sınırsız hayalle
Tan ağarır, dağ-taş belirir gaflet yüreğin
Uyku basar göz kapaklarını,
Gündüz geceden zalim çöker,
Duygular ötesinden gün doğuşuna.
Bulabilir misin o huzuru?
O haz, alınır mı pazardan?
Sevgilinin kucağı,benzer mi o gecelere
Dünyanın bilinen harikaları?
İşte yine dağıttı efkârımı,
Tüm aşklara tanık, dertlere ortak geceler.
Saman yolunca yaktı yıldızlarını karardıkça içim,
Yasladı başımı sevecen koynuna
Gündüzü gelmez gecelerinde ömrün
Kayıt Tarihi : 12.11.2007 23:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)