Bir yıkık virânda bulsa dostunu,
Gönül muhâbbete doyar mı heyyy hey.
Ayağı pâkine sersem postumu,
Gönlüm ağrı,sızı duyar mı heyyy hey.
Duyabilmek için hoşça bir sedâ,
Yıllarca kapında durdu bu gedâ,
Yüz bin canım olsa uğruna feda,
Gönlüm üçü,beşi sayar mı heyyy hey.
Yürek sevdiğinden almış yarayı,
Ona mesken olmuş gönül sarayı,
Sırtına bürünmüş siyah abayı,
Sırrını bilmeze soyar mı heyyy hey.
Muazzam mâbet den,muhteşem davet,
Gelince demez mi,şu ruhum evet,
Ne büyük saadet yâr ile ülfet,
Ağ yâri araya koyar mı heyyy hey.
Hayaller solunca savruldu renk renk,
Beni benden aldı O Mutlak gerçek,
Kalbimin ritminde tarifsiz âhenk,
Dünkü çırpınışa uyar mı heyyy hey.
Benliğimi saran putları kırsam,
Emrini kalbime aşk ile sarsam,
Yokluk kapısına,yoklukla varsam,
Dost dostu kapıdan kovar mı heyyy hey.
Can gözü açılıp Cânânı görse,
Yaralı yâr ile vuslata erse,
Âlemler dar gelir önüme serse,
Gönül yere göğe sığar mı heyyy hey.
16.08.2000
Mustafa YaralıKayıt Tarihi : 22.5.2007 20:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
'yokluk kapısına yoklukla varsam'mı?''varlık kapısına yoklukla varsam'mı'doğru?
selamlar tebrikler.
TÜM YORUMLAR (1)