Kaya idim toprak oldum,
Tarla gibi sürüldüm,
Çamur gibi ezildim.
Yaprak gibi sıra sıra dizildim.
Fırtınaydım rüzgâr oldum,
Dost bağında gezindim.
Dost diye diye..
Bir öz idim tohum oldum,
Yâd ellere ekildim.
Başak idim tane oldum,
Harmanlarda dövüldüm.
Kahve idim öğütülüp çekildim.
Kulpsuz fincanlarda,
Yudum yudum içildim.
Dost diye diye.
Hamur idim odsuz fırınlarda,
Çiğ çiğ pişirildim.
Lokma idim dişsiz ağızlarda,
Çiğnenmeden yutuldum.
Dost diye diye.
Deniz idin nehir oldum,
Pınarlarda çağladım.
Yağmur idim damla oldum.
Suya hasret çöllere yağdım.
Akşam oldu, bitmeyen geceler boyu,
Sabahlara dek ağladım
Haktan başka bir dost olmadığını anladım.
Bu güzel hediye ömrüm,
Beyhude boşa geçti,
Dost diye diye.
12 Şubat 1991 Kırıkkale
Ümran ÖzlükKayıt Tarihi : 11.7.2009 20:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikâyesi. Hayatımı kazanmak için, baba ocağından, ana kucağından kopup, yaşam kavgası için, dağılmış mısır tanesi gibi savruldum bilmediğim yerlere. Sert taşa ekilen bir tohum iken köklenip filiz verdim. Sarı buğday tanesi olarak girdiğim hayat değirmenin de, bir avuç un oldum. Hâldan hala düştüm, dardan dara düştüm. Kime el uzattıysam kuru dal gibi kırıldım. Yinede kimseye olmadı sitemim. Sonra bir baktım ki kimsenin ne dalı bucağı ne de kendine hayrı kalmamış ki ben tutunayım. Hayat bu kırılsak ta üzülsek de dostumuz bin olsun, konaklayacağımız tek hanımız olsun.

Tabiki efendim Allah dost olsunda bizlerde ona layıkı ile kul olalımda yeter zaten.
Allaha emanet olunuz saygılar benden
ümüt güngör
TÜM YORUMLAR (2)