Dost Bahçesi Bülbülleri -garib Çoban

Engin Demirci
941

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

Dost Bahçesi Bülbülleri -garib Çoban


Dost Bahçesi Bülbülleri - Garib Çoban

Uyanmış Olan

Kendinle barışa giden en kısa yol, karşılıksız sevmektir.
Bir gün, dünyalık putların sarayından kaçtım.
Ve sonbaharda bir mezarlıkta, ilk kez gerçeği gördüm!..
Yaşlılık, hastalık ve ölüm.
Bu deneyimlerden etkilenerek yaşamın anlamını.
Ve insanın varoluş amacını sorgulamaya başladım.
Bu kendimi arayışımın başlangıcıydım, hâlâ okuyorum.
Keşfettiğim acı gerçeklerle uyanarak, her şeyi bırakmaya karar verdim.
Sen kendini tanımıyorsun dedi Hünkarım.
Gizlice bir teheccüt vakti dünya putlarının sarayından çıkıp bir kabristana gittim.
Burada yalnızlık ve mezarlık bekçisinin ve türbedarın sohbetleri içinde yaşadım.

Hayatın en derin sorularına yanıt aradım.
Yıllar süren çilecilikten sonra, ne lüksün ne de aşırı yoksunluğun kendimle barışa yol açmadığını anladım.
Böylece, gerçek huzurun ve derin bilgeliğin bulunabileceği, hoşgörü ile fedakarlık arasında bir denge olan karşılıksız sevgiyle orta yolu kurdum kendimle.
Bir nefese muhtaçtım.
Sokak çocuklarıyla, şarap içenlerle, Hacı Bayramın gülistanındaki meczuplarla oturdum.
Hayat kadınlarının, meyhane, pavyon bağımlılarının, suçu işlemeyi meslek edinmişlerle oturdum.
Birde cömert zatlarla oturdum.
Garib olan, yıllarını aşırı yoksulluk içinde, kendisini yiyeceklerden.
Ve temel konforlardan mahrum bırakarak geçirenlerin sohbetinde buldum.
Bu yolun ona, ben olan bana cevaplar vereceğine inanıyordum.

Ancak çok geçmeden bunun yalnızca daha fazla acı çekmesine neden olduğunu.
Ve onu huzura yaklaştırmadığını keşfettim.
Acının doğasını ve bunun üstesinden nasıl gelineceğini anladım.
Bize gerçek mutluluğun maddi şeylerde değil.
İç huzurunda ve tüm varlıklara şefkatte, sevgiyle olduğunu öğretti deliler şeyhim.
Sevgiyi bile insana değişen, sureti dünyaya tapanlardan uzaklaştım.
O zaman garib oldum.

Önce kendinizi affedin ve devam edin.

Hiç kimse tüm düşmanlarını mağlup edip huzur içinde ölmedi.
Sakinleşmenin ilk adımı.
Şimdiki anı kabul etmek.
Kendinle barışa doğru atılan ilk adımdır.
Sevgiye direnmek yalnızca acıyı körükler.
Değiştiremeyeceğiniz şeylerle mücadele etmeyi bıraktığınızda, ilerlemenizi sağlayacak özgürlüğü ve iç huzuru bulursunuz.
Sizi sevmeye sabote eden düşüncelerin putlarını kırın, maskesini düşürün.
Düşünceleriniz güçlüdür.
Ancak her zaman gerçek değildirler.
Onlara bağlanmadan onları gözlemlemeyi öğrenin.
Duygularınız üzerinde sandığınızdan daha fazla kontrole sahip olduğunuzu keşfedeceksiniz.

Kimsenin uygulamadığı en büyük ders, karşılıksız sevmek.

Uygulama yapılmayan bilgi işe yaramaz.
Size iç huzuru öğreten.
Ama herhangi bir anlaşmazlıkta sinirlenen bir öğretmen gibi.
Gerçek bilgelik nasıl davrandığımıza yansır.
Kim olduğunuzu şekillendiren görünmez etki, teheccüt vakti dua.
Kendinizi varlığınızı şems vakti yükselten insanlarla kuşatın.
Çevrenizdeki enerji nasıl hissettiğinizi doğrudan etkiler.
Büyümenizi besleyen ve daha iyi olmanız için size ilham veren bağlantıları seçin.
Yaşamın anlamını ve iç huzura giden yolu bulun.

Esamesi okunmayan o kadar suret nerde?..

Her türlü zorlukla yüzleşmenin anahtarı.
Zihinsel hijyeniniz fiziksel hijyeniniz kadar hatta daha da fazla önemlidir.
Hüzün dolu kelimeler bile bir gece selamına bile hasret.
Zihninizi anlamak, herhangi bir zorlukla yüzleşmek için çok önemlidir.
Strateji mi?..
İyilik yapın kendinize vefayla ve mantığınızı kullanın!..
Çoğu sorun, sizde yarattığı strese değmez.
Sizde son kalan yine bir sen olacaksın.
Tehlikeyle karşılaştığımızda ve üstesinden geldiğimizde her şeyi yapabileceğimize inanmaya başlarız.
Bu zihniyet büyük ulusların, şirketlerin ve insanların oluşmasına yardımcı olur.

İçten dışa.

Değişim sizinle başlar.
Dış koşulların size mutluluk vermesini beklemeyin.
Her seferinde bir adım olarak onu içeriden geliştirmeye başlayın.
Kitleleri körü körüne takip etmemek.
Ve beğeni, para veya şöhret beklemeden.
Kendi üzerinizde sevgiyle çalışmak kesinlikle her zamankinden daha önemli.
Yüreğinizle hareket ettiğinizde kimse sizden bir şey alamaz.
Eğer içinizden gelen bir şeyi yaptıysanız.
Bunların hepsi sizde kalır.
Ve sen verdiğin tüm sevgiye dönüşürsün.
Ve bunu kimse değiştiremez.
İyilik , şükran, sevgi ve şefkat bunun anahtarıdır.
Zorluklarla onurlu bir şekilde yüzleştim.
Ben iyimserim.
B/aşka bir şey olmanın pek bir faydası olduğunu düşünmüyorum.
Kötümserlik kılık değiştirmiş aptallıktır.

Erdemin değeri

Geleceğin sizi rahatsız etmesine izin vermeyin. Mecbur kalırsan, bugün bugüne karşı kullandığın mantık silahlarının aynısıyla onunla yüzleşeceksin.
Yaşamın sınavlarını acı çekmenin nedenleri olarak değil.
Kendimizi güçlendirme fırsatları olarak görmeliyiz.
Erdemi geliştirenler, dış olayların bozamayacağı bir içsel sakinlik geliştirirler.
Dışarıdan onay aramadan, kişinin kendisi için erdem.
Daha cesur olmak istiyorsan evren seni cesaret uygulayabileceğin bir duruma sokacaktır.
Daha fazla güç istiyorsanız, evren sizi güç uygulayabileceğiniz bir duruma sokacaktır.
Hiçbir şey bedava gelmiyor.

Düşün ama kendini cezalandırma.

Aklı kıt adama göre erdem, bilgelik, adalet, cesaret ve ölçülülük tek gerçek iyiliktir.
Doyum dolu bir yaşamı tanımlayan zenginlik ya da şöhret değil, doğru eylemlerimizdir.
Yalnızlık sizi içten içe yok eden tek bir duygu.
Öfke sizi içten içe hasta eder!..
Ve asla sorunları çözmez.
Panzehir mi?..
Merhamet!..
Yaşamınızın mutluluğu düşüncelerinizin kalitesine bağlıdır.
Bu hasretlik kalır gitmez teninden.
Emek gerektirse bile işi şansa bırakmayın.
Bilinçli düşüncelerinize siz karar verirsiniz.

Tüm kainata şefkat duy.

Zorlukları sorun olarak değil.
Ruhumuzu egzersiz yapma fırsatı olarak görmeliyiz.
Çoğu zaman kaderimizi, ondan kaçınmak için gittiğimiz yolda buluruz.
Kusursuz sükunet, zihnin iyi düzenidir.
Sevin sakin ve kesin kararlar verin.
Kendinizi yeniden dengeleyin, neyi kaçırdığınızı kendiniz biliyorsunuz.
Yani orada hâlâ hatırlanan bir hikaye vardı.
O halde bu bir sessizlik masalı olmalı.
Senin benim sessizliğim olmaz.
Sükûtun nabzını dinleyen kimse yok.
Hikâyeyi seven çok.
Görelim nelere kahretmişiz bunca zaman.
Nelere göğüs germişiz görelim bir bir.
Size acı çektiren her şey sizi inşa etti.
Gerçek karakterimizi zorluklar içinde buluruz.
Ve size hayatınızdaki tüm konforların toplamından daha fazla güç verdi.
Sinesine her nefeste bir beden misafir konar.
Dünyalık putların düşmanınızı anlamayı öğrendiğinizde en yoğun öfkeniz bile yok olur.

Hissetmek kötü değil.

Ama duyguların esiri olmamıza izin vermek bizi onların esiri yapar.
Özgürlük, her duruma tepki vermeyi değil.
Yanıt vermeyi öğrenmekte yatmaktadır.
Nereye dönsek yüzümüze vurur her kabir.
Zamanı ne tutmuşta, sen karşılıksız sevmeyi, dünyalık putlara değişiyorsun.
Huzurlu bir yaşam istiyorsanız daha az şey yapın.
Ancak gerekenden daha azını yapın.
Kontrol edemediğiniz şeyleri kabul edin.
Sevgi, acılarımızın çoğunun kontrol edilemeyeni değiştirme isteğimizden kaynaklandığını öğretti.
Hayalimizde gerçekte olduğundan daha fazla acı çekeriz.
Acı çekmemize neden olan acı değil, acıyı yorumlayışımızdır.
Bizi gitmek istediğimiz yere götüreceğini bildiğimiz bir acı var.

Beslediğiniz düşüncelerden siz sorumlusunuz.

Bir düşünce sizi aşağıya çektiğinde dikkat odağınızı değiştirmek sizin sorumluluğunuzdadır.
Çoğu zaman sessizliği benimseyen düşüncelerinize karşı temkinli davranırım.
Kendi kendime, kendilerini kelimelerin ağırlığından kurtarmanın mutlaka başka bir yolunu bulduklarını söylüyorum.
Kurtarılan bir kalem korkutur.
Tehlikeli olur, sırlarla doludur.
Bir bakışı, bir tutkuyu kaybediyor.
Huzuru bulmak ve odaklanmak için kontrol edebildiklerimiz ve kontrol edemediklerimiz arasında ayrım yapmayı öğrenmeliyiz.
İçine hayal karışmış fotoğraflar tek tesellinse.
Sen toprağada kök salamazsın.
Zamanımızın az olması değil.
Çoğunu boşa harcamamızdır.
Bugün denememeniz, hiç umursamadığınızı gösterir.
Elbette hep başkalarına uyuyorsunuz ya da uymadığınızda utanıyorsunuz.
Ama başarısız olmak seni utandırmaz.

Her parçanızı sevmenin sırrı.

Kendine şefkat, nefes almak kadar doğal bir insan içgüdüsüdür.
Kendinden nefret etmek bile kendini sevmekten doğar.
Evet, çünkü kendi hedeflerimize ulaşamadığımız için kendimizi cezalandırıyoruz.
Dış sorunlardan etkilendiğinizi hissettiğinizde, sizi üzen şeyin bunlar değil, onlara verdiğiniz önem olduğunu unutmayın.
Bazı sinekleri öldürdüğünde cenazen olur mu?..
Neye önem vereceğinize kendiniz karar verebileceğinizin bilincinde olun.
Çocukken ne verdiğinizi ve bunu nasıl değiştirdiğinizi düşünün.
Bir kez değiştirebiliyorsanız iki kez de değiştirebilirsiniz.
Ortaya çıkan ve kontrolünüz dışında olan her durumu kucaklayın, o size öğretmek için oradadır.
Bir gül aşkından bahçıvan bin dikenin kölesi olur.
Başkalarında gördüğümüz olumsuzlukların çoğu zihnimizin çarpıtılmasından ibarettir.

Ötesine bakmaya cesaret edin.

Ve hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını keşfedin.
Mutluluk ve özgürlük bir prensibin net bir şekilde anlaşılmasıyla başlar.
Bazı şeyler kontrolümüz altındadır, diğerleri değildir.
Bir şeyi ruhtan yaptığınızda, içinizde engin bir nehrin aktığını hissedersiniz.
Hayat bir tiyatro oyunu gibidir.
Ne kadar sürdüğü değil.
Ne kadar iyi sahnelendiği önemlidir.
Dinleyeni olmadığından değil.
Anlayanı olmadığından sessizleşir insan.
Bizi rahatsız eden olaylar değil.
Onlar hakkındaki düşüncelerimizdir.
Gerçekliği bütünüyle görmenizi engelleyen şeyin algınız olduğunu kabul edin.
Bir ağaç eğildiği yöne doğru devrilir.
Her insanın tüm bakış açınızı değiştirebilecek gizli bir hikayesi vardır.
Korkularınızı haykırın, hayallerinizi, severek kucaklayın.
Ölülerim mezardan kalktı!..
Uyanıyorum küstah sözcüklerle.
Şiirin yarım kalmış cümlelerini tamamladım.
Artık yolun başındayım, şiiri, şairini ve garib çoban divanını sonuna bıraktım giderken.

Ne yazık ki dünya buna hazır değildi.

Bir şey bildiğimizden değil, öyle şartlandığımızdan.
Oysa hiçbir şeyin herhangi bir şekilde olması gerekmez.
Şeyler sadece öyledir.
Olduğu gibi!.
Aslı astarı yok, gerçek sanan dışında gerçeklikleri yok.
Aydınlanma, sesimin ben kelimeleri bilmeden önce sessizlik olduğunu hatırlamaktır.
Unutmayın!..
Günlerinizi nasıl geçiriyorsunuz?..
Daha çok beden merkezli..
Siz çamurdan yaratıldınız!..
İnsan, karşılıksız sevgiyi dünyalık putlarla değişiyorsa, kör ve yorulmak bilmez bir çaba.
Ve dünya içindekilerle kendinize istediğiniz kadar şekil verebilirsiniz!..

Sessizliğini unutuncaya dek sessiz ol..

Garib gönlümün kelimelerinin feyz veren efendisi Kavli Şems Tebriz’inin himmetiyle son verelim kendimize yazık etmeden!..
Kırdıysa; sessiz kal.
Sessizliğinden kırıldığını anlamıyorsa.
Onsuz kal!.. dedik ve sustuk, onlar baka kalsın.
Görünüşe göre bedeniniz gittikçe yaşlanıyor.
Ve eğer hala görünüşe göre yargılıyorsanız.
Yüzünüze kremler sürerek, gece gündüz habirem egzersiz yaparak.
Sizi en iyi gösterecek, kıyafetleri satın alarak gittikçe daha genç görünmeye çalışıyorsunuz.
Bu tıpkı ölü bir atı koşsun diye kırbaçlamak gibidir.
Vücut denilen şey pek öyle uzun ömürlü değildir.
Tasarımı böyle, bozulmaya meyyal, gitmeye hevesli.
Doğar doğmaz bir yandan ölmeye başlıyor.
Hastalanmadan duramıyor.
Evet o bina dikildiğinden beri yıkılmaya can atıyor.
Bu nedenle bir cevap bulmalı baba sorulara!..
Kim doğar?..
Kim ölür?..
Kimin deneyimleri var?..
Bütün bu karmaşayı kim yaşıyor?..
Kimin neye ihtiyacı var?..
Kim neyi istiyor?..
Uyanma isteyen kim?..
Uykusunu alanlar artık uyanabilir, vesselam

Giderken Diyoruz Hayy Huu

Rabbim!..
Bana eşyanın hakikatini göster!..
Dünya putlarına karşı, karşılıksız sevgiyle cihadımda yardım et.
Beni ahirettede sadık kalacağım gönlüme taht kuran, kalbime sevgiyle tesir edip, bir besmeleyle yerleşen Maideye şahit yaz.
Bana verdiğin ve vereceğin nimetlere karşı şükürümdeki dualarımdaki fedakarlığımı artır.
EL FATİHA..
Bütün izzet ve şerefin sahibi olan Rabbin, onların yakıştırdıkları bütün noksanlıklardan pak ve uzaktır!..
Selâm olsun gönderilen bütün peygamberlere!..
Hamdolsun..
Âlemlerin Rabbi olan Allah’a!..
Subhane rabbike rabbil izzeti amma ye sifun.
Ve selamın alel mürselin.
Vel hamdülil lahi rabbil alemin.
(Saffat -180-181-182)

İnsan' a rast gelesiniz..

Ömür ve şahsiyetlerimiz, ahir ve akibet, zahir ve batınlarımız hayrola.
Vakitler hayrola.
Hayırlar feth ola.
Şerler def ola.
Müminler şad ola.
Hakk Muhammed Ali gözcümüz, yardımcımız, bekçimiz ola.
On iki İmamlar, On Dört Masumu Paklar, On Yedi Kemerbest efendilerimiz katarından, didarından ayırmaya.
Üçlerin, Beşlerin, Yedilerin, Kırkların ve Rica-ül Gayp Erenlerinin, Kutb-ül Aktab Efendilerimizin hayır himmetleri üzerimizde hazır ve nazır ola.
Bir divandan bir divana yola çıktık Huuu.
Karşılıksız sevmeyenler imanı küfre değişenlerdir, vesselam.
(Y.ed - Kendimi Arıyorum Gören Varmı?. Albümü)

Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 6.11.2024 15:30:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Ölürüz diye mi üzülüyoruz?.. Ne ettik, ne gördük şu fani dünyada. Kötülükten gayri. Ölünce kirlerimizden temizlenir. Ölünce biz de iyi adam oluruz. Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış. Hepsini unuturuz. Orhan Veli Kanık

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    Evet,
    "Yüz aklığıdır ölüm!"

    Kirlenenlere
    Kendini unutup, elin gözünde çöp arayanlara
    "Yaratılışının nedenini" unutup
    Aleme "kral" olduğunu sananlara!

    İbretlikti
    Tebrikler Engin Bey.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)