Sessiz ortalık...
Çökük omuzlu birkaç adam, birde imam
Hınca hınç kalabalık yok,
Çelenkler, kara gözlüklüler
Ağlaşmalar, taziyeler, methiyeler.
Musalla da bir garip, sessiz kişi,
Sonsuz yolculuğa çıkmış belli
İmamın nasıl bilirdiniz sorusu bile, cansız
Cılız cemaatin üç beşi,
İyi bilirdik dedi
Haklarını ÖYLESİNE helal etti.
Alındı garip kişi, çökük omuzlar birden dikleşti
O da ne Yarabbi
Yer gök cıvıl cıvıl kuş sesi
Cılız cemaatin ayak sesi...
Sanki evliyalar ordusu geldi
Cami avlusunda uyuklayan köpekler
Ürkerek çekildiler.
Başladı gökyüzü usul usul ilahiye
Toprak saldı miski amberini her yere
Ağaçlar en güzel yapraklarını döktüler
Geçerken garibe
Yeryüzünde kelebekler bile değil
Bu güzellikte
Gökkuşağı belirdi sonsuz renkli...
Cemaat şaşkın, imam şaşkın
Kimdi bu garip deli,
Mahallenin eğlencesi
Kimse bilmez neydi, kimlerdendi.
Kabristana girdiklerinde
Sanki koca selviler eğildi.
Kazmak zor olmadı kara toprağı
Yumuşacık pudraydı
Yarini koynuna almak için sabırsızlanan bir sevgili
Tabut açılıp...
Garip kişi ele alınmadı
Ağırlıksız süzüldü gitti.
Sonsuzluk yari
Şefkatle içine buyur etti
Onlar mı toprak attı,
Yoksa kabir aniden kapandı…
Hiç biri anlamadı hatırlamadı
Kabirden ayrılırken
İmam ve birkaç kişi...
Hepsi sessiz ağlamaklı.
Konuşmağa cesaret edilmedi
Belki de sözcüklerin geçmediği
Farklı bir boyuta girildi
Kimisi bu bir hayaldi,
Kimisi rüyadayım dedi
Hepsinin ortak düşüncesi
Acıyıp kızdıkları,
Hatta tiksindikleri, itip kaktıkları zavallı
Gözlerinin önünde,
Bedbah görünen ömrüyle
Nasıl bu makamı kazandı
Garip deli DOSTTU...
Ömür boyu belli olmadı, anlaşılmadı
Bilerek bilmeyerek saklandı.
Nefes bitti...
Dosta kavuşma vakti geldi
Kuşlar, toprak, ağaç, gökyüzü gizleyemedi
Saygısını, sevgisini
Sessizlerin alkışlarıyla
Gerçek saltanatla dostuna gitti.
Kayıt Tarihi : 28.7.2004 10:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ŞAHİN ERTÜRK
çok güzel
TÜM YORUMLAR (3)