Dost Şiiri - Sezayi Tuğla

Sezayi Tuğla
1645

ŞİİR


12

TAKİPÇİ

Dost

DOST

Üzümünde, elmasında, narında,
Geçmişinde, bu gününde, yarında,
Gönül dostu arar, rüyalarında,

Yıllar geçer, ben dostumu özlerim,
Onun için yollarını gözlerim.

Hep severim, yokluğunda, varında,
Hatırlarım, genişinde, darında,
Ölmüş ise; gül kokan mezarında

Ağlarım da yüreğimi közlerim,
Düş de olsa, onu arar gözlerim.

Yaz da geçti, ömür sonbaharında,
Gözler şimdi karakışın karında,
Gönül mahzun, dostun ahu zarında,

Bir öğüttür, herkese bu sözlerim,
Ölene dek dost yolunu gözlerim.

(TEMMUZ 2006)

Sezayi Tuğla
Kayıt Tarihi : 30.10.2012 14:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Bir bilgeye sormuşlar; “Efendim, kaç çeşit dost vardır? ” diye. Bilge cevap vermiş; “Üç çeşit dost vardır”: 1- Günlük gıda gibi dost; onsuz edemezsin, her an ihtiyaç duyarsın. Eksikliği, insanı sarsar. 2- İlaç gibi dost; ihtiyaç duyulunca eksikliği fark edilir ve aranır. Tedavi için şarttır. 3- Bela gibi dost; sen onu aramazsın, ama o gelir seni bulur. Yani kurtulamazsın. Siz, kati surette 3.sü olmayın. Mevlana hazretleri buyuruyor; “Ol mahiler ki, derya içredirler, deryayı bilmezler.” Bizler de birinci grup dostlarla devamlı iç içe olduğumuzdan kıymetlerini bilmeyiz. Hatta zaman zaman beğenmeyip tenkit ederiz. Oysa bir parça acıksak, yani yokluğunu hissedecek kadar biraz uzak kalsak, o zaman göz ve gönül, dostunu arar. Üçüncü grup dostluğu da yabana atmamak lazım. İsminden de anlaşıldığı gibi, her ne kadar istemesek de yinede dosttur. Nice belalar vardır ki, onun sayesinde sağlığın, afiyetin, diğer dostların kıymetini daha iyi anlar, Mevla’yı hatırlarsın. Ben, ikinci grup dostluğun üzerinde biraz durmak istiyorum. Her halde yaş ilerledikçe olacak, insan eski dostlarını arıyor. Bir toplulukta birilerine eski dostlarını soruyor veya yalnız kaldığı zaman, gönül gemisiyle çok uzaklara seyir ediyor. Ancak hayallerde dostlarıyla hemhal oluyor. Ta ki, bir dış etkenin kendisini uyandırmasına kadar. Neden dostlardan bu kadar kopuğuz? Hiç mi ilaca ihtiyacımız yok? Oysa dünya ne kadar küçüldü. İletişim, bir “tuş” kadar kendimize yakın. Ceplerimizi şöyle bir tarayacak olsak, bir sürü ıvır zıvır çıkar da, bir eczane mahiyetinde olan dostumuzun telefonunu başkalarından sorup öğrenmeye kalkışırız. Ne olur, tozlu raflardan, kitaplarımızın, defterlerimizin sayfalarından, “hatıra” diye bir yerlerde sakladığımız eşyalarımızın arasından dostlarımızı çıkaralım ve bir “gün yüzü” gösterelim. Gelin dostlar; gıda ile ilacı birbirine daha fazla yaklaştıralım. Belayı da aralarına alıp, dostluk kazanında eriterek yok edelim. Yani, hep birlikte “hemdost” olalım.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Sezayi Tuğla