Birgün bir tilki yavaş yavaş yolda giderken,
"Dur hele nere gidersin? " der yılan arkadan.
"Öte tarafa akrabaları ziyarete"
Der tilki acele ile "Göresim geldi de"
Yılan der ”Ben de öte tarafa gidiyorum",
"Artık buraların tadı yok, göç ediyorum".
"Gel o zaman yoldaş olalım birbirimize"
"Dikkat edelim de kimse ilişmesin bize"
Der tilki, sohbet ederek yola koyulurlar,
Giderlerken derince bir nehire varırlar.
Tilki atlar suya yüzerek geçer karşıya,
Yılan bağırır "Hey sen nasıl arkadaşsın ya? ".
"Niye? Hadi durma sen de atla suya hemen"
Yılan biraz kırgın; "Sorsana bi var mı yüzmen? "
Atlar suya geri gelir yılanın yanına,
"Hadi" der tilki "düşme iyi sarıl boynuma"
Tilki boynunda yılan karşıya varmaktayken,
Bir zorlanma hisseder nefesin almaktayken.
"Aman" der tilki "Neden sen böyle yapıyorsun? "
"Ben sokarım yada boğarım huyum kurusun"
Tilki "Son bir kez yüzünü göster? " der yılana,
Gösterirken n'oldu anlamaz yılan bilene.
Tilki çoktan yılanın kafasını kapmıştır,
Ve derken toprağa da ayağını basmıştır.
Yılan bu kıvrılıp dururken her seferinde,
Tilki ayağıyla kuyruğuna basar; bir de.
Der ki; "Kıvırtma ve de kıvrılma dosdoğru ol"
"Eğer uymazsan sözüme mezar olur bu yol".
Hacı İbrahim SAĞIR
14 Ocak 2014
Kayıt Tarihi : 4.2.2014 22:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!