...
Mavi bir göle vardık, bilesiniz adı Çinik
Suyu kardan verilmiş,olmuş çini bir çelik
Sırılsıklam terledik, biz rampaya sarınca
Süleyman Pınarı’ndan, içeceğiz varınca
Hızlı hızlı yürürken, göründü Karagedik
Karagöl den buraya, iki saatte geldik
Çıkınca buralara,düştü hava basıncı
Rüzgar delleniyordu, bilmem ki neydi hıncı
Sandım ki deli rüzgar, saçlarımı sökecek
Elimdeki baton’ u,iki yerden bükecek
Karagedik’e geldik, bir kuytuya gizlendik
Ağustos’un koynunda, biz zemheriye girdik
İyi bakınca gördük,Kadıncık Deresi’ni
Rehber hemen düzeltti,eğrilen beresini
Bulutların altındaydı, meşhur Papaz’ın Bağ’ı
Yem yeşil bir vadiymiş, doğanın kendi dağı
Yaradan Bolkarlar’ı,bizim bölgeye sermiş
Dört mevsim gece gündüz,burda rüzgar esermiş
Rüzgarlardan kurtulup, çıktık Karatepe’ye
Üçbinikiyüzyetmiş artı yedi metreye
Hak etmiştik molayı, oturduk biz zirveye
Medetsiz’i uzaktan,başladık seyretmeye
Azamet, görkem onda, heybetli duruyordu
Heyecanlanan kalbim,ard arda vuruyordu
Demirkazık ufukta, gökleri deliyordu
Erciyes ve Hasan’dan,selamlar geliyordu
Kapıgöl ve Göğeri, sanki altımızdaydı
Uzaktan gülen Aydos, her an karşımızdaydı
Bu yaylalarda yaylar, yetmiş yörük obası
Engin deniz gibiydi, Ereğli’nin ovası
Bir yanımda Ereğli,diğerinde Adana
Buraları gördüm ya, can kurban yaradana
Yine yağmur bulutu, Akdeniz’i sarmakta
Aslında bütün hüner, Alagöl e varmakta
Epeyce dinlenince,artık bitmişti mola
Bizim iki kafadar, koyulmuşlardı yola
Şairin şiirleri, yine dudağındaydi
Sıladaki sevgili, gönlünün bağındaydı
Uçurumlar üstünden, çabucak geçecektik
Alağöl’e rotayı, beraber seçecektik
...
Kayıt Tarihi : 1.11.2007 21:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!