Dörtlüksüz Şair Şiiri - Edip Çakı

Edip Çakı
150

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Dörtlüksüz Şair

Kendine dair bir şiiri olmayan bir şairin çorak bir topraktan gelen kavruk öyküsüdür bu
Hüznü geceye bir tohum gibi ekilmiş bir şairin kendine açtığı savaştır belkide
Gece ve gündüz ile başlamalı bu hikaye
Gece bir kadının en yaramaz oğludur derdi babam
Her günahı örter bir isimsiz ayet gibi
Bir hasta burukluğudur bir azman ki ruhumuzu kemiren
Ben en çok geceyi sevdim yalnızlığımın solgun bakışlarında
Biraz hüzün biriktirdim nehirler biriktirdim tufanlarıma yolculuk eden
Gece bir kadın memesidir bereketini gündüzleri çalan
............
Gündüz amansız bir bilmecedir kalabalıktır biraz tüm imgelerde
Güneşe ihanet etmez bir sevinçtir paslı aynalarda
Şefkatli bir yaşlının öksürük sesinde karışmış ruhum gündüzlerime
Seni de sevdim bir kadının rüzgar değmiş saçlarını okşar gibi
Hasrettir biraz biraz,güneşin oğludur gündüz
.......
Güneşin intiharıdır gece,ayın yeni doğmuş kızıdır gündüz
Bir çocuk oyunudur gece ile gündüz
Duvar duvar kayboldugunuz...
En sevda hallerimizdi o günler masumiyeti dirhem dirhem kuşandigimiz
Başımızı koyardık hüzün kokan sıraların gizine
Biraz kaybolurduk biraz ölürdük...
Gözlerimi yumardik yetmezmiş gibi
Daha iyi dalardik mevsimlik rüyalarımıza
Gündüz derdi bir ses uyanırdım değişir belki derdim bu dünya
Babamda açar taze sabahlara gözlerini
Değişmezdi hiçbir şey daha da kirlenir çocukluğum
........
Bir körebe oyunun da vurulurduk bir bir
Kapardik gözlerimizi saklardık gözlerimizi
Bir umut daha derdik tanrım az bir umut daha yok mu
Bir seferde sen körebe ol bak
Tanrım sen kapat bir kerede gözlerini
Bul şimdi oyunda kaybettiğimiz hüzünlerimi
.....
Bir varmış bir yokmuslardan gelir çocukluğum
Bir yedi cüceler masalidir yedi günahın alevlendiği
Deve cüce deve cüce deve cüce...
Daha ne kadar sürecek bu bilmece
Devlik sende kalsın tanrım cücelik bende....

Her yüreğin bir prensesi vardır derdi annem
Zemheri aylarının karanlık gecelerinde anlattığı hikayelerde
Öpmesende bir hüznün kavruk dudaklarından
Çocukluğuna bulaşır gece....
........
Gecenin küflenmiş bir yerinde başladı bu hikaye
Antik bir sözcükle devam etti kafiye...
Sevismesidir kuşluk vakti gündüz ve gecenin
Kuşları ölü bir ülkedir bu bilmece...
Bir varmış bir yokmuslardan pireler seni çağırdı yüreğime
......
Adına şiir yazılmamış bir şairin hikayesidir bu
Yoruldunuz biliyorum ama anlatmalıyım daha
Daha içimdeki Kafka hüznünü kusmaliyim
Bir mektupta ben yazmalıyım Milenaya
Bir şiiri olmalı her insanın tutsakta olsa birkaç kelime dokunmali bir şairin yüreğine
İşte şefkati bol bir gecede utangaç bir aynada rastladım yaşamın kızına
Ürkekti biraz ama hasretle bakıyordu aydan kalma gözleri
Yüreğinde bir cennet bahçesi taşıyorum dedi
Bir dünya bir ay bir galaksi yıldızları şiire dost
Deniz taşıyorum yüreğimde Nuh tufanı bu benimkisi
Çok yollar gördüm çok acılar çektim dedi
Yüreğimdeki cennet bahçesinin her kokusu rüzgar oldu bana
Kanatlandim bir Anka kuşu gibi kaf dağlarına
....
Anlat dedi bana anlat bana hikayeni
Başladı şiir başladı gece başladı bilmece
Bir varmış bir yokmuslardan geldim
Bir köy masalında açtım gözlerimi
Gözleri görmeyen birinden geldim acının misafir odalarına
Kıçımda bir doğum lekesiydi hayat
Tek göz bir odada açtım çapakli gözlerimi
Beş numarası idim yoksulluğumuzun
Bir babam vardı bir babam ki o hüznümün aşık Veysel'i
Bir gözleri vardı ki sorma
Dokunsam ateş olurdum yanardağın infilak gibi
Annemki sırtında bir kambur gibi taşırdı bizi
Bir tandır başı hüznü vardı hep yüreğinde
....
Anlat dedi yaşamın kızı anlat
Devam etsin bu hikaye çözülsün bu bilmece
Toprak damlı bir evde yıldızı bol gecelerde geçti çocukluğum
Yüreğimi ilaç kokan bir şişeyle gömdüm bir gece
Dizlerime ben öğrettim kanamayı
Bir yürek gibi bir yürek....
Bir varmış bir yokmuslardan geliyorum
Derken bir tufan bir gemi yanaştı çocukluğuma
Başladı yolculuğum bir yorganın dibinde
Başıma çektim hep,karanlığıma sadık kaldım
Ağladım günlerce...

Az gittim uz gittim dere tepe düz gittim
Bir vardım bir yoktum
Bir tohumun göğsümde filizlendim
İşte tam orda başladı yolculuğum
Anlat dedi yaşamın kızı gece ile gündüzü
Ağladım önce...
Üç damla düştü toprağa iki meyve verdi yaşam ağacım
.....
Bir şiiri bile olmayan şairin öyküsüdür bu
Yaralardan kabuklar biriktiren esirikli bir şairin kendine açtığı savaştır birazda
Belkide yüreğinde hep cennet bahçesi taşıyan yaşamın kızının öyküsüdür

Bir varmış bir yokmuslardan geçti ömrüm
Gece ile gündüze adandi tüm sözcüklerim
Gece gündüz gece gündüz gece gündüz
Kapanıyor gözlerim....

Gökten üç elma düştü
Birini yaşamın kızı aldı cennetine kavuşmak için
Biri yuvarlandı şiirin koynuna
Biride gece ile gündüzlerin

Deve cüce
Deve cüce
Devlik sende kalsın tanrım
Cücelik bende...........

Edip Çakı
Kayıt Tarihi : 14.6.2016 16:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Edip Çakı