Dörtlükler ve Beyitler

Şahin Cahit Yanık
245

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Dörtlükler ve Beyitler

-Âlimin Ölümü-
Dil döktüğü cümleler kâinatı bürüyor,
Çile dolu ömürden sonra Hakka yürüyor,
"Çıkmasın doğru yoldan kimse inşallah" diyor,
Dünya kadar bilgiyi yanında götürüyor.

-Alkışlayın-
Medeniyet çağında zâlimi alkışlayın,
İşkenceyi, baskıyı, zulümü alkışlayın
Alkışlanan kurşundur, tanktır, bomba ve mayın,
Kundaktaki bebekte ölümü alkışlayın.

-Benim Yalnızlığım-
Her gün beni üzmesen olmaz mı yalnızlığım?
Söyle bileyim vâden dolmaz mı yalnızlığım?
Gündüzün ortasında saldın karanlıklara,
Böyle gençliğim hemen solmaz mı yalnızlığım?

-Boşa Değil-
Hakk için millet için âlimler boşa değil,
Şirk için şeytan için zâlimler boşa değil,
Zaman tez geçer gider makbere koşa koşa,
Hoşa yaşamak lâzım, hep coşa coşa değil.

-Bu Şeytanı-
Gizlendiği yerlerde yıksınlar bu şeytanı,
En lanet hücrelere tıksınlar bu şeytanı,
Allah’ın huzurunda dualar ediyoruz,
Cehennemin dibinde yaksınlar bu şeytanı.

-Büyük Yalnızlık-
İlahi! Bu özlemin adı ne denli büyük!
Küçük düşüyor dünya hüzünlerin içinde.
İlahi! O’nu göster son nefesi vermeden,
İlahi! Aşklar ölmez kara yerin içinde.

-Cenaze-
Benim için namaz kıl dedi hemen eda et
Gayret et gidişinde ağla son kez veda et
Yaşatan öldüren O Rabb'imize can feda
Bir bir sır oldu dostlar bitti ses seda hayret.

-Efendim-
Gönlümüzden imânı aldırdılar Efendim,
İslâmın rüyâsından kaldırdılar Efendim,
Anlaşılmaz bir rezil uykuya daldırdılar,
Yokluğunda ümmete saldırdılar Efendim.

-Ey Hayat-
Bu zamanda yoksulsun bu çağda lâl körsün sen,
Günlerin bereketsiz bayramsız ve cumasız.
Taif kadar utanmaz cahilsin nankörsün sen,
Uhud gibi zalimsin gaddar ve acımasız.

-Değerlidir Bu Hayat-
Övüyorum düzeni güneş toprak su hayat,
Seviyorum yaşamı çok üzsede şu hayat,
Deli dolu aşklarda kendimi buldum kat kat,
Kadın vücudu gibi değerlidir bu hayat.

-Derler-
Çağı bozdu zalimler elimizden tut derler,
Haktan bahsetme sakın sözlerini yut derler,
Bir nehir gibi akıp gidiyor canım zaman,
Cennetin bu dünyada ölümü unut derler.

-Döküldü-
Gel ey nazlı sevgili gözden seller döküldü!
Beraber olmak için çokça diller döküldü,
Özleminden soluyor bu sevdalı gençliğim,
Ömür boyu yoluna aşkla güller döküldü.

-Dünya-
Benimle öleceksin sen de durduğum dünya,
Söyle ne verdin bana düşler kurduğum dünya?
Umudumla sevgimle aşkımla büyürdün ya!
Hani bir daha beni üzmeyecektin dün ya.

-Garip-
Ne gariptir şu hayat ayağı kolu garip,
Sırlara sürükleyen o meçhul yolu garip,
Ecelin pençesinde tutsak düşmüş insanlık,
Bir nefeslik âlemde bir dünya dolu garip.

-Görünmez-
Elbet içimizde kan vardır ama görünmez,
Bitkilerde bile can vardır ama görünmez,
Ağızda ses, sütte yağ, suda tat gizli duran,
Doğan günü batıran vardır ama görünmez.

-Hayata Dair-
Ne yüzümü güldürdü ne de sözünde durdu,
Durdu durduğu yerde sessiz sedasız kaldı.
Aldı elimden aşkı ve de arkamdan vurdu
Kurdu tahtı ömrüme hayâller bir masaldı.

-İyilik Meleğine Sitem-
Elime bir sihirli değnek tutuştursanda,
Herkesin mutluluğu için uğraşabilsem.
Senin yapamadığın iyilikleri tek tek,
Yoksullara iletip, gözyaşlarını silsem.

-Kapımda-
Çocukluk gençlik bitti yaşlı olmak kapımda,
Umudum neşem gitti hüzne gülmek kapımda,
Geriye gelmez gayrı uçuşup kaçan yıllar,
Kulağım zil sesinde her an ölmek kapımda.

-Kesit-
Dünya denen yüzeye çıktılar birer birer,
Nice nice mahlukat, insan, kuş, börtü böcek,
An gelir nefes gider ruhlar yerine girer,
Kıyamete dek herkes toprağa dökülecek.

-Meçhul Gurbet-
Gittin geri gelmedin bitmiyor mu bu gurbet?
Bir türlü sana veda etmiyor mu bu gurbet?
Yolunu bekliyorum gelirsin diye yine,
Ölüme söyle bize yetmiyor mu bu gurbet?

-Misafir-
Ne zaman kapım çalsa, hüzün misafirimdir,
Nice hasretli düşte, yüzün misafirimdir.
Satıyorum tutmadın kiralık yüreğimi,
O kimdir? Derler... Derim her gün misafirimdir.

-Ömrüm Benim-
Hakk yolunda bilirim ak olur ömrüm benim,
Şu üç günlük hayatta hak olur ömrüm benim,
Azrail uğramadan canımızı almaya,
Dilerim yüce katta pak olur ömrüm benim.

-Rubai-
İlah yok senden başka, tek kudretli şahımsın,
Güneşi ayı veren, gecemsin sabahımsın,
Akla mantığa yere göğe sığmayan sonsuz!
Benim gönlümde duran Rabb’imsin, Allah’ımsın.

-Şiir-
Duygular tutar elden, vefakâr dost eşimdir,
Şiir benim babamdır, şiir benim annemdir,
Ağlatır ve anlatır, mısralar kardeşimdir
Şiir benim babamdır, şiir benim annemdir.

-Sabahlar-
Rahmetin nurlarını üstümüze ser Mevlam,
Bize nice umutlu sabahları ver Mevlam.
Bahtımızı geceler gibi karartmayıver,
Bize nice umutlu sabahları ver Mevlam.

-Satanlar-
Cehennemin içine attılar bu dünyayı,
Şeytanların eline kattılar bu dünyayı,
Yarınları olmayan uykulara yattılar,
Bir kadın vücuduna sattılar bu dünyayı.

-Sevemedim-
Fakiri fukarayı ezeni sevemedim,
Hak’tan dinden bihaber gezeni sevemedim,
Sevemedim bolluğun içinde ben yüzeni,
Hem de bu gezegeni düzeni sevemedim.

-Yargısız İnfaz-
Sevmek suç mu Hakim Bey? Aşık olmak günah mı?
Hakkın yoktur dediler sürdüler mahkemeye,
Günlerdir sorgu sual, günlerdir zulüm baskı,
Söz hakkı vermediler tövbe artık demeye.

-Aşkıma-
Tutuldum görünce geldin yanıma,
Cennetten mi kaçtın, melek mi nesin?
Yeniden doğurdun girdin canıma,
Dünya güzelisin, işte öylesin.

-Ayasofya-
Doğrudur, yeni bir Fatih ararsın,
Mü’min yüreklerde ortak kararsın,
Dünyaca tanınan yapı olsan da,
Ezansız duasız neye yararsın?

-Büyük Utanç-
Kaç yaşıma geldim hep kanıyorum,
Senelerdir seni ben tanıyorum,
Çekil git başımdan günahkâr şeytan,
Böyle yaşamaktan utanıyorum.

-Dayan Çocuk-
Sancılı zamanda açtın gözleri,
Sonsuzluğu düşün dayan çocuğum.
Âleme isyânla saçtın sözleri,
Elbet feryâdı var duyan çocuğum.

-Ecel-
Akşam oldu yine gündüz yalanmış,
Ne hasret ne yıllar ne güz yalanmış.
Kim yola koyulmuş kim oyalanmış,
Ne kefen ne tabut ne O yalanmış.

-Ezan-
Doğduğumdan beri iliklerimde,
Nerelere gitsem kulaklarımda,
Titriyor kainat günde beş vakit!
Hiç susmasın diye dileklerimde.

-İstanbula İsyan-
Kapat kapıları, ört gündüzünü,
Dışarısı gaddar, nankör, başıboş.
Gösteriyor her gün kirli yüzünü,
Bu şehrin ne dağı ne de taşı hoş.

-Mâzi-
Bir zamanlar neydi hey gidi günler!
Gittiler, ne gözler ne eller kaldı.
Hatıralar şimdi ağlayıp inler,
Yalanlar ve sözler hayâller kaldı.

-Yalnızlık Denen Şey-
Bilemezsin nedir ıssız odalar?
Buz gibi yataklar sessiz duvarlar,
Gönlüme niyedir acı vedalar?
Görsen kaç senedir benimle varlar.

-Mecnun'ca-
Âşık olan yola düşer,
Âşık olan ele düşer,
Bir efsane olur seven!
Âşık olan dile düşer.

-İsyanlarım-
Neyini gördük dünya yoksun zulümden başka,
Kavgalar ve savaşlar, varsın ölümden aşka.

-Takvim-
Sıra sıra yapraklar düşüyor senden bir bir,
Son nefesim onların arasında gizlidir.

-Dua-
Şefkatinle bizi kuşat Allah’ım,
Resul’ün yanında yaşat Allah’ım.

-Fatih-
Fatih Sultan Mehmet bir çağ yıkandı
Nebi’nin nuruyla her yer yıkandı.

-Neyzen-
Koşarak yanına geldim, çal neyzen,
Beni bu dünyadan hemen çal neyzen.

-Tabut-
Bir varmış bir yokmuş gibidir hayat,
Bitti masalımız sende tahta at.

-Şair-
Yüreği zengindir parası yoktur
Kalemiyle yakar yarası çoktur.

Şahin Cahit Yanık
Kayıt Tarihi : 27.11.2023 23:31:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Şahin Cahit Yanık