Dörtlükler Şiiri - Yorumlar

hararet nardadır, sacda değildir
keramet sendedir, tacda değildir
her ne arar isen kendinde ara
kudüs'te, mekke'de, hacda değildir

mükemmel

iyi olmuş

iclerinde.. sekiz asir oncesinin sairleri var..

ben sekizyuz yil sonrasina yazacagim.. ya okur beni anliyamazsa kaygisi tasimadan..

siz sekizyuz yil sonra beni anliyamazsiniz..
benim anlatim.. hitabet yetersizligim ile ilgili degil.. hani olurda beni anliyamazsaniz.. demeden..

ey kari.. algi sorunu gibi poroblemin olmadigina eminsin.. degilmi.. demeksizin.. yalin sade duru.. oz turkce..

gercektende.. gunumuz sairleri.. bizleri.. siirlerinden.. mahrum etmemek icin.. gecesini gunduzune.. kattigi yetmez gibi..

okurlarim.. az tarih bilgisine vakif olsunlar.. gibi.. ulvi bir dusunce ile.. universitelerin.. tarih bolumlerinde.. dirsek curutuyorlar..

zavalli okur.. dag tepe.. yayla plato ova ogrensin fikriyati ile.. geologiya tahsili yapiyor..

ve dolasiyordum obrugunda stepin
sahra colu gidelim yar.. savana da tepin..

.. turunde.. siirler yaziyorlar..

garip okurun.. dil bilgisi artsin tihniyeti ile.. ilgili fakultelerin.. filoloji bolumlerini bitirip.. terminolojileri.. etnomorfolojileri.. kendilerini paraliyor..

arada.. ya anliyamiyorlarsa diye.. dize aralarinda.. goz kirpiyor.. seleksiyon sellektor yapip kornaya basigor..
el kol isareti.. kus dili.. cin caponca.. anlamadin degilmi.. anliyamazsin diyorlar..

zaten.. bizi dusunup.. siir yazmalari.. basli basina.. iyilik..
biz onlardan.. kendilerini.. daha fazla yipratmalarini.. yabanci dil ole.. siir yazmalarini..

.. sifreli.. kriptolu.. konusmalarini.. istemiyoruz ki.. biz sadece.. yalin.. duru.. berrak.. ana sutu gibi ak.. bir ana dil ile.. sadece ve sadece siir yazmalarini istiyoruz..

hem onlar ofkelenip.. siz sapsalsiniz beni anlamiyorsunuz.. demez..

hem biz.. anlak idrak poroplemliyim galiba diye.. asagilik kmpleksine kapilmayiz..

biz onlardan.. sadece ve sadece.. yalin sade.. siir yazmalarini istiyoruz.. anlasilir.. duru.. ari bir turkce ile.. nicin bunu anlamak istemiyorlar.. ne yaptik biz onlara.. niye bizi hirpalayip azarliyorlar..

bu vesile ile de.. kasilmadan.. kendini kasmadan.. kaygu duymaksizin.. icinden geldigi gibi.. icten samimi.. agiz dil saklatmalara.. cik cik gibi sesler..
ve anlamini dusunsun arastirsin.. kafa yordun.. sekil bozuklugunun farkina varmasin.. benide cok kultirlu bilgili sair sansin.. gibi.. ayak oyunlari yapmaksizin.. ozden.. gonulden yurekten.. gunumuze suzule gelmis.. secen.. sunan.. editoria.. intelligantsia.. tesekkur ederim.. saygilarla.. bu guzel editorya icin..

gul destesiyle gelmis OL
baginda bagmanci midir ne
mutluluk deryan dalgasinda sen OL
var..var..var gel seyrinde sen sen gene
..
elleri kaleme dilleri soze
sevgidir sevdadir renk verir oze..
selàm olsun getirenine
hani
gerek var mi sizce ki bence yok soz fazla soze

Bektaşi ve Harabi nin dizelerini saymazsak gerisi gayet güzel. Onları da kendi ufukları arasında değerlendirmek lazım. Tebrikler.

ehline helaldir.. na ehle haram
biz iceriz.. bize yoktur vebali..

.. simdi efendim.. su siir bagira basilmazmi.. su siir likir likir icilmezmi.. siu siir icerinin yagini sipir sipir eritmezmi..

demekki neymis.. icmesini bilene.. icki bile helal..

icmesini bilmiyene.. su bile haram..

su siir opulup.. bas ustune konulmazmi..


ates.. tutmasini bilmeyeni yakar.. tutmayi bilen elinde.. demir daglari sipir sipir eritir..

guc bilen elinde adalete doner.. bilmeyen elinde zulme..

dil bilen icin.. baldan tatli eder sozu.. bilmeyen elinde zehirden aci..

hic bilen ile bilmiyen bir olurmu..

o kalemi eline alan.. tutmayi bilecek..

kalem.. palta sapi gibi tutulmaz..

kalem kendi gidip kendi gelecek.. kalemi tutmayi bilen elde.. kalemi tutmayi.. yazi yazmayi.. siir yazmayi bilmedik ele kalem bile haram bence..

bu vesile ilede.. gelin canlar bir olalim iri olalim diri olalim.. der dillere kurban..

gonul tellerimizi.. titir titir titiretmis.. isiklari ziyalari pesinden gelene yol acmis.. fikriyatimiz denli..

benligimizi.. hamur gibi yogurmus.. dilimizi dantel gibi islemis.. butun ustalarimizin.. mekani cennet olsun.. rahmete muhtac olan biziz.. tesekkutrler guzel seckiler icin.. yorum katkilar icin..

Horasan Erenleri…
… Yusuf Hemedani…
… Ahmet Yesevi…
… Lokman Parende ve Ahmet Yesevi öğrencisi Hacı Bektaşi Veli…
Melametilik, Yesevilik, Kalenderilik, Ahilik, Hurufilik, İbahilik, Bektaşilik, Haydarilik…
ve devam eden tasavvufi tarikatlar, tekkeler, dergahlar, zaviyeler…

Tasavvuf başlı başına bir ilim halinde gelişmiştir. Her birinin bağlı olduğu (intisap ettiği) bir şeyhi vardır. İslamiyet’in yayılması ve gelişmesi bu tarikatlar, dergahlar, tekkeler, ( âsitane, hankâh : merkez tekke), zaviyeler, külliyeler sayesinde olmuştur.

Selçuklu İmparatorluğu’nun dağılmasından sonra Türkleri bir araya getiren, birleşmelerini sağlayan da yine bu dergâhlar, tekkeler, tarikatlar olmuştur. Temelde Yesevilikten beslenen ‘Horasan Erenleri’nin gayretleriyle, (Mevlevilik, Bektaşilik, Ahilik gibi) yeniden toparlanmış ve bir devlet çıkarmış, bu devlet imparatorluğa dönüşmüş, altı yüz yıl hüküm sürmüştür.

Bu noktadan bakarsak tasavvufa ve mutasavvıflara ve biri diğerinin devamı olduğunu düşünürsek, gelenin kendinden öncekinin bayrağını daha yüksek burçlara dikerek dalgalandırma gayreti içinde olduğunu düşünürsek…
Düşüncelerde de, söyleyişlerde de, sanatta da, dilde de hep, ileriye gidileceğini ve daha geniş bir düşünceyle var olanın üzerine yenilerinin de eklenerek geliştirileceğini düşünürsek…

Evet, düşünmek gerekir.
Yunus söyleyişini, Mevlana söyleyişini, Hacı Bektaşi, Hacı Bayrami, Aşık Paşa ve benzerleri gibi tasavvuf ehlilerin söyleyişlerini düşünürsek, günümüze gelinceye kadar, söyleyişte de olabilecek gelişme ve değişmeleri yabana atmak olmaz.

Bunların hepsi oldukça parıltılı birer ışıktı.
İlk olanlar, temel atanlar belki hilaldi, dolunaydı. Sonrakiler de o ışığı sürdürenler, en az onlar kadar parlak olmaya çalışanlardı.
Bir güneş, bir ay; bir şeyh, bir pîr olacak elbet.
Önemli olan battıktan sonra aynı ışıltıyla tekrar doğabilmektir.
İşte tasavvuf da yüzyıllarca bu özelliğini korumuştur.

Önemli olan kimin kimden daha iyi olup olmadığı değil; kimin devraldığı bayrağı, burçların en yükseğine dikip dikemediğidir.

Gönüller hoş olsun.
Şiirler yol versin…
Sevdalar dostça sıcaklığını korusun…

Allah yar ve yardımcı olsun…

10 Mart 2013
Hikmet Çiftçi

“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”

Bir bedende can olmaya,
Halk içinde var olmaya,
Yaşarken arif olmaya,
Canlara dost olmaya geldim.

Ay gibi dünyayı dolanmaya,
Hemhal olup halden anlamaya,
Karanlıkta ışık olup yanmaya,
Halden hale girmeye geldim.

....

Saygılar.

sonra ille de ender bulunur truf mantarini.. evcil kabanlara estirip.. turk damak tadina hitap etmedik.. koriler.. besamel soslarina batirip.. fermantelerini.. marine edilimlerini beklemek yeni modami..

basbayagi sevketi bostanlar ve ebegumeci ile de doyurulabilir okur..
yeterki sair siiri kivaminda pisirsin.. ne kiyir kiyir diri.. ne ici gecmis lapa..


gercek asik.. kalemi ile.. az saga yatirip.. alt ust etsin sozcugu..
getirip dizeleri.. katmer katmer acip.. aralarini ceviz ici ile zenginlestirsin.. yurek harinda.. nar gibi.. okur onu yemezmi..
okurun agzinin suyu akmazmi.. cigeri yagi sipir sipir erimezmi.. hafizayi silk silkele.. sisirilmis kompresor ile hava basilmis.. uc bes gun oncenin.. sairleri.. gunun siirlerinden akilda ne kaldi..

soyle fragmanlik.. soyle cimbiz ile icinden.. kac dize kaldi akilda.. efendimm.. parkinsonmu.. alzmaymirmi.. ne idi unuttum.. sazan galiba cok uzun omur cok hafiza oluyormus..

sazan milli zengindir.. tatli sularda.. tatli tatli yasar.. plakisine kulaa asma kizrtma cok guzel olur cok.. bu vesile ilede.. saygilar..

Ömür karı aldığın her nefesde
Her solukda dert ve çile çeksende
Ne sakalda, ne sarık da ne fes de
Baki hayat sermayesi çek sende.

Her kez! ömür sermaysi olan,yaşam çekini,dilediği gibi harcamda özgürdür.Velakin yukarıdaki sözler devlet bonusu gibi.Alıp saklamada fayda var diyorum.
selam ve dualarımla