Ne zaman bir rüzgar esse kıyıdan efil efil,
Yad ederim seni, ne zaman çağırsa yolculuk.
Sil gözyaşlarını, dünyada bir sen misin sefil,
Mecitözü'nde yol kenarında ağlayan çocuk.
(Taşova, 13.06.2006)
aşkımız bir gün uçup giderse aramızdan sevgilim
sırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız sevgilim yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman yürüdüğümüz yollar daralırken
Devamını Oku
sırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız sevgilim yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman yürüdüğümüz yollar daralırken
Ali Rıza Bey
süper
selam ve duam ile
Mükemmel, şiirin diğer dörtlüklerini aradı gözlerim, o çocuk için daha yazacak çok mısraların vardır diye düşünüyorum.
'' efil efil '' bu sözcüğü unutmuşum çocukluğumun sözcükleri...teşekkürler hatırlattınız ve duygulandırdınız...''
Sevgili Dostum teşekkür ederim.
Hem dörtlüğün güzelliğine Hem de MECİTÖZÜ kelimesine.
Ben Mecitözünde Doktor olarak çalıştım. ve o diyarları yeşilırmağı ve kaplıcaları unutmadım.
Tesadüfe bak ilk hemşiremiz de Nigar ÖNDER de TAŞOVA'lıydı...
Tebrik eder başarınızın devamını dilerim.
Her şey gönlünüzce olsun.
Dr. İrfan Yılmaz.
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta