Gönül Mumlarını Söndürdüm
Sen bir gül, ben o gülün içindeki sümbüldüm
Cisimsiz bir çağlayanın kimliğine büründüm
Rüya gibi gözümün önünden geçtikçe anılar
Güz yangınında gönül mumları*nı söndürdüm
*Şirazi, Hafız Divanı, s.95, 785 inci bent...
O kalkınca iştiyak çekenlerin gönül mumları söndü,
oturunca görenlerin feryatları yüceldi.
Yarı Açık Cezaevi
Aklıma gelince saate bakıverdim birden
Zamanı durdurmak mı geçiyor içimden
Dönmeniz şartıyla izin verdiğimden
Ah gönlüm! yarı açık cezaevi gibisin
Değer Yargıları
Düşünceler insanlığın en tabi neferidir
İçimizde bir şeyler kıpırdıyorsa eğer
Duygular harekete geçtiğinden beridir
Değer yargılarına set vurulurmuş meğer
Gönül Telvem
Kırk üç yıl öncesinden taşan bir fincanım
Sen de biliyorsun, ben de bir dost canım
Yılların kahvesini içerken yudum yudum
Gönül telvemden akar gider bütün umudum
Hatıralar
Hatıralar vardır yılların eskitemediği
Sırra ermiş kimi dostlukları barındırır
Bizimkisi de paylaşırken o hatırayı
Köprü gibi gönülden gönüle ulaştırır
Kayıt Tarihi : 26.7.2005 15:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

İçimizde bir şeyler kıpırdıyorsa eğer
Duygular harekete geçtiğinden beridir
Değer yargılarına set vurulurmuş meğer
Kafiye zorlamaları kendini hissettiren satırlar bunlar... Genel olarak kafiyeyi ahenk unsuru olarak tercih ediyorsunuz bu da zaman zaman sizi zorluyor ve söylemek istediiğiniz söyleme noktasında sizi kısıtlıyor.... diğer ahenk unsurlarını da uygulayabilrseniz daha da iyi olur... bu dörtlükleriniz çok çok iyi değil fakat sınıf geçemeyecek düzeyde de değüil... bir yol katedilmiş anck satırların kendini yenilemesi şart....
cenk aksal
TÜM YORUMLAR (3)