Dörtlükler 1 Tecelligâh

Asalet

Kadına hakaret herifte yoktur
Herifliği buysa şerefte yoktur
Kadın izzet iffet şeref asalet
Asalet yaşanır tarifte yoktur

Hak

Hakkı bilmeyenler şeytana maşa
Hakkı terk edenler duçar ataşa
Hakkın ihatası sabrım sükûtum
Hakk'ın rızasından ötesi hâşâ

Ey Rabbim

Beni bana bırakma hak ile yandır beni
Mevtalar ordusundan ayır uyandır beni
Hâin hodgam uğursuz tayfasından eyleme
Hakikatle haşreyle hakla boyandır beni

İnsaf

İblis zırhı kuşanmış
Ahlâk ahlâk diyorsun
Hakikatten boşanmış
El-Hakk El-Hakk diyorsun

M/izan

Selâ nerde gassal nerde sen nerde
Karun gibi gürleyip esen nerde
Gir tabuta öp kefeni ölmeden
M/izan hasat harman yol kâsen nerde

Hasat

Fâiz hakkı gasptır düzen kirli çark
İmtihan hasadı dehşet olacak
Zina arsızlığa akıtılan ark
Hezeyan mahsulü vahşet olacak

Fatih Dede

Kalp kazandı gönülleri fethetti
Mazluma dost zalimleri titretti
Nesafetle çağ kapayıp çağ açtı
Hakperest hak üç kıtaya hükmetti

Değil

Çıplaklık estetik aşk sanat değil
Çağdaşlık bedeni ruhu sat değil
Özgürlük cesur poz iffete tuzak
Şıklık izzet değer saltanat değil

Yol

Yolculuk tepetaklak
Çıkmaz sokağı tuttuk
Merhameti kaybedip
Üzülmeyi unuttuk

Vefa

"Biz"le beze adabını
Eşi dostu ahbabını
Vicdanların medarı ol
Vefa doldur kalp kabını

30/Ramazan

Haktır orucun şartı
Savm ayıdır artı
Sofralara bereket
Çöl kalplere yeşerti

28/Ramazan

Ramazan ve son Cuma
Aczi kattım gücüme
Nefsin şerriyle birlik
İblis geçti hücuma

28/Ramazan

Ubudiyet ve dua
Oruç bereket suya
Tutmak büyük mertebe
Derya katar damlaya

27/Ramazan

Ruhun dokunur tene
Hüzünlüydün bu sene
Seyrine doyulmuyor
Sen ne güzel hasene

26/Ramazan

Sen ki rahmetin eli
Hâl kalbe işlemeli
Sen de tüm güzellikler
Kur'an sende müjdeli

25/ Ramazan

Oruç ana gardaş yâr
Öper rahmete boyar
Kıymetini bilenler
Eşsiz müjdeye mazhar

24/Ramazan

Aşkla yanar ışıklar
Ezân okur âşıklar
Dostlar yaklaştı iftar
Öksüz bekler kaşıklar

23/Ramazan

Oruç aşkın kâkülü
Hidayetin bülbülü
Müjdeler desen desen
Ömre bedel ödülü

22/Ramazan

Sokak oruç hırsızı
Ümmet gözyaşı sızı
Yanık bir gönül lazım
Gözyaşı paklar bizi

21/Ramazan

Rahmet yakarış yâre
Kalbe ramazan çare
Oruç Hakk’a varıştır
İftar benzer gülzâra

20/Ramazan

Ramazanın uhdesi
Günahları yakması
Bereketi pek büyük
Birden bine ihlası

19/Ramazan

Oruç yoksula tattır
Sadakadır, zekâttır
Mazlum öksüz gülerse
Mekke’dir Arafat’tır

18/Ramazan

Sıhhat istersen şayet
Oruç ömre bereket
Az ye az uyu az yat
Sadra şifa iktisat

17/Ramazan

Niyet temiz arıdır
Vermek kulun varıdır
Oruç tutup sabretmek
Şükrün anahtarıdır

16/Ramazan

Bütün aylara pirdir
Aziz bir misafirdir
Güzel ihya edelim
Lebbeyk teşrik tekbirdir

15/Ramazan

Kulluk hayat-ı arif
Hatim eşsiz maarif
Seksen sene kadirde
Yâr ramazan-ı şerif

14/Ramazan

Sabır kuşaklı parka
Oruç Veysel’de hırka
İç huzur ve terbiye
Huşû çevrilen çarka

13/Ramazan

“On üç” ver diyor bize
Veren benzer yıldıza
Fitre zekât sadaka
İnşirah gönlümüze

12/Ramazan

On iki günün v’âzı
Oruç ruhun niyâzı
Misafirdir manevi
İnşAllah olur razı

11/Ramazan

Rahmet kaynıyor kazan
Oku aklet ve kazan
Mübareğin "onbir"i
Kur’an ayı ramazan

10/Ramazan

Gayret gerek en başta
Rahmet vardır yokuşta
Memnun et bugün on'u
Razı olsun gidişte

9/Ramazan

Ramazan dokuz nisan
İnfak ikram ve ihsan
Bağış yapın der ayet
Bahtiyar olur insan

8/Ramazan

Ramazanın sekizi
Rahmeti sardı bizi
Şükredip paylaşalım
Doldurup terkimizi

7/Ramazan

Bugün yedi ramazan
Huşu kattı namazan
Aşk ve şevkle idrak et
Ubudiyeti kazan

Özgüven

Biz kimin eseri ne var ki bizim
Özgüven hikâye s/onsuz acizim
Hakiki imandır ölmez sermaye
Gayrısı musibet yahut narsisizm

Affet

Türkü söylenmiyor dillerde nefret
Baharda geçiyor uğuldar vefat
Ne hüzün var ne bir ılık tebessüm
Gamsız uyukladık Allah’ım affet

Dört Kelime

Dört kelime anlatıyor Ömer’i
Rıza-yı Hak sırtındaki semeri
Haşir meydanında giye er o ki
Tekbir ile başpehlivan kemeri

Unutma

Bugün seni hep baş tacı edenler
Bir gün gelir uzaklaşıp giderler
Hep böyledir yığın yığın nadanlar
Çelme takıp kuyun eşip giderler

Ödlek

Gece karanlığı soldurmaz gülü
Kötü günler besler öten bülbülü
Ardında filleri taşıyan ödlek
Bilmez mi kalp Kâbe yıkar gönülü

Melun

Dil samimiyetsiz cürümler hadsiz
Dinden dem vuruyor mukaddesatsız
Hâk dâva riyakâr olmaz ki ama
Yine de sus melûn demem adama

Elele

Heva dava, konfor ile dürüldü
Dudaklara görgüsüzlük sürüldü
Kur’ân’sız bir yol tutturduk elele
Edep nerde edip kimdir rastgele

İmanometre

Cennet ve cehennem kimsenin değil
Cümlenin mabudu bir senin değil
İcat edilmedi imanometre
Zulmet senin değil nur senin değil

Sinek

Kör cehalet püskürtür mü âlimi
Bir sinekle ürkütürsün zalimi
Umudunu yitirmeyen cengâver
Haktan alır cesareti talimi

Kuş Sesleri

Aşka durur raks ederler
Ötüşerek saf tutarlar
Seherde tevhit bestesi
Eyüp Sultan kuş sesleri

Denge

İnsan kalpten ibaret
Vicdan kalpsizliği ret
Gönül aşk samimiyet
Görmemezlik ihanet

Huzur

Abdestler çocuktur namazlar nine
Vaktin gözlerinden öpeyim yine
Birazdan başlıyor büyük buluşma
Saflarda tüm ırklar rengi rengine

Bir Mermer

Yol boyu şakşaklar alkışa kandık
Hevesler hayaller yığdık aldandık
Rütbe mansıp makam rütbe er kadar
Bütün dünyalıklar bir mermer kadar

Liyakat

İş ehli değilse üstler amirler
İstişare gider buyruk sallarlar
Liyakatten yana kısır memurlar
Alkışı çoğaltır kuyruk sallarlar

İmhâl

İmgeler perk iblisleri kürüyor
İmhâl hemen ardı sıra yürüyor
Suskunluklar dilsizliğe varırken
Putperestler putlarını koruyor

Hakikat

Ben kendime her ne zaman uğrasam
Bir ses gelir; “meyyit için dua” ya
Hakikatten taraf mıyım tek tasam
İsmim adl der sığınırım Mevla’ya

Boş

Bir damla gözyaşı akıt vecd ile
Hüznümü kalbimden bilmesen bile
Bütün şiirlerim göğsümden çıkar
Bir ömrü çürüttük boşa nafile

Mertebe

Sırat-ı müstakim ismim haktır hem
Esfel iblislere insan diyemem
Hakka hak demektir büyük mertebe
Mizanı satamam ölüm var madem

İnsan

Hep ben diyenlerden olma birader
Kalırsın boşlukta ömrü derbeder
Evsizlere ev ol dilsizlere dil
İnsan payesi var buna mukabil

Hak

Sözcükler dostlarım ayak sürüyen
Adım hakikattir, benle yürüyen
Ehl-i iman hakkı unutur mu hiç
Çileye giriftar hakkı koruyan

Sarıkamış

Sarıkamış kışlarına
Hıçkırığın kaşlarına
Ciğer yakan tebessümle
Hilâl yazdım tüm gücümle

Olmaz

Kardeş eş dost hasım olmaz
Yol hak, kısım kısım olmaz
Zulme rıza gösterenden
Had bilmezden âsım olmaz

Kısas

Barış huzur için kısas olmalı
Kısasta merhamet esas olmalı
Zalime merhamet zulme davettir
Benlikten azade hassas olmalı

Din

Dini çok tanrıya bölüp hapseden
Dinsiz fikirlerden koru Allah'ım
Dini dünyalığa satıp gasbeden
Dindar kâfirlerden koru Allah'ım

Allah’ım

Her hal ve her şartta hak dedirt teni
Cehennem ehlinden eyleme beni
Küfrün girdabından koru Allah’ım
Yolunda koşarken al bu bedeni

Bilemem

Ruhunu gaflet sarmış hodkâmlığı silemem
Dine sığmaz cürümler, ahlakını dilemem
Kısacık bir ömürde aldatmaya değer mi
İmanına şahidim, ötesini bilemem

Etme

Maddî ve manevî mesuldür izan
Hakkın tecellisi, mutlaktır mizan
Hudutları belli büyük yolculuk
Aklet oku anla etme suizan

Kimsem

Kim varsa yabancı boş eliyorum
Kaderden payımı desteliyorum
Kıyamet güfteli bizim öykümüz
Kimsem hep yalnızlık besteliyorum

Mero'nun Eşeği

Çakallarla oynaşıp; köpeklerle ürdüler
Aslanları görünce kuyrukları dürdüler
Bunlar gâh deve kuşu, gâh Mero'nun eşeği
Yular takıp pazara katır diye sürdüler

Biz

Öksüz diyarların beşiğiyiz biz
Halil sofrasının kaşığıyız biz
Osman'ın Alin’in Abubekir’in
Ömer’in Hamza'nın aşığıyız biz

Mütalaa

Tevhit kucağında sevdaya varıp
Ölümden korkmayan olur mu garip
Kalemim gücüyle çabalıyorum
Mütalaa bozuk mana mustarip

Mahkeme-i Kübra

Üç beş alkış uğruna attın savurdun
Bir lahza düşünmedin o asıl yurdun
Mahkeme-i Kübra'yı ne zannedersin
Sen ne tam bir Müslüman ne bir gâvurdun

Vefa

Sıdk libası giymek en büyük şeydir
Giyenlere ölüm düğündür toydur
Vefa saadettir, ruhun ihyası
Ahlâk-ı âliye ve eşsiz huydur

Dehşet Gün

Hak ve hakikat ne, kin nifak nedir
Hodkâmlık fısk fücur ben'dir azığı
Ölüm adil, aynı mesafededir
Dehşet günde ateştendir azığı

Aşk

Aşk benim yol hikayem ben aşkla koşuyorum
Aşk kımıldatıyorum vicdan sokaklarında
Aşk çığlık erdem kavga ben aşkla yaşıyorum
Aşkı kovalıyorum hecenin şakaklarında

Hasret

Dünü düşündüm hep bugün yarınla
Hasretin adı bu, bir adım anla
Ağlaşsak Mekke'nin yamaçlarında
Her gün güvercin örümcek yılanla

Görüşürüz

Hep yazıyorum ya; mizân var diye
Kindar tuzakları yazan var diye
Belki bugün yarın, belki seneye
Şükrüm dehşet günde kazan var diye

O Gün

El ayak göz kulak ve dil olacak
Bütün suskunluklar delil olacak
Hakkı bilmeyenler o gün perişan
O gün hâin zalim zelil olacak

Husumet

Vahşet hırs arzu heves ve kin
Nifak merkezinde ne varsa ekin
Şefkat merhamet ve nezâket hürmet
Gerek yok bunlara varsa husumet

Çokluklar

İns kılıklı iblisler pek
Şükür mizân hükmedecek
Riyâ haset nifak; çoklar
Gayya ehli bu alçaklar