Dört Mizaç Şiiri - İsmail Aksoy

İsmail Aksoy
1898

ŞİİR


17

TAKİPÇİ

Dört Mizaç

Dört Mizaç

O sorgulayan göz dönüştürüyor güneş ışınlarını polis coplarına.
Ve akşamları: aşağı kattaki daireden eğlence gürültüleri
beliriyor zemin arasından çıkan gerçek dışı çiçekler gibi.

Araba sürdüm ovada. Karanlıklar. Araba sanki isteksizdi gitmeye.
Bir karşı-kuş çığlık attı yıldız boşluğunda.
Albino güneş durdu tepesinde çalkalanan karanlık denizlerin.
*
Gaklayan yapraklarıyla yükselmiş ağaç misali bir adam,
ve hazır ol duruşunda bir şimşek, gördü vahşi hayvan kokulu
güneşin tomurcuklandığını çarpan kanatları arasında dünyanın

kayalık adasında, ki ada çağıldıyordu köpükler ardında gece
ve gündüz, ki gündüzün beyaz deniz kuşları haykırıyordu
güvertede ve herkesin bileti vardı Kaos’a.
*
Sadece kapatmak gözleri, böylelikle daha iyi duyar insan
martıların Pazar zilini çaldığını denizin sonsuz mahallesi üstünde.
Başlar tıngırdamaya bir gitar çalılıkta ve yola koyulur o bulut

yavaşça ilkbahar sonlarının kızağı misali
– dizginlenmiş kişneyen ışığıyla-
gelir buz üstünde kayarak.
*
Rüyamda uyandım kadın arkadaşımın topuk gürültüsüyle
ve dışarıda kışın unutulmuş eldivenler gibi iki kar yığını vardı
şehrin üstüne serpiliyordu güneşin el ilanları bu esnada.

Asla bitmez yol. Ufuk ileri atılır aceleyle.
Titreşir ağaçta kuşlar. Tekerlek etrafında fırıl fırıl dönenir toz.
Dönen bütün tekerlekler yalanlar ölümü!

[“YOLDAKİ SIRLAR”dan (1958)]

Tomas Tranströmer (1931-2015, İsveç)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy

İsmail Aksoy
Kayıt Tarihi : 30.11.2019 16:25:00
Hikayesi:


DE FYRA TEMPERAMENTEN Rannsakande ögat förvandlar solstrålarna till polisbatonger. Och på kvällen: glammet från en fest i våningen inunder skjuter upp som overkliga blommor genom golvet. For på slätten. Mörker. Vagnen tycktes ej komma ur fläcken. En anti-fågel skriade i stjärntomhet. Albinosolen stod över kastande mörka sjöar. * En man som ett uppryckt träd med kraxande löv och en blixt i givakt såg den vilddjursdoftande solen slå upp bland smattrande vingar på världens klippö forsande fram bakom fanor av skum genom natt och dag med vita sjöfåglar skränande på däcket och alla med biljett till Kaos. * Det är bara att blunda så hör man tydligt måsarna ringa söndag över havets oändliga socken. En gitarr börjar knäppa i snåret och molnet vandrar långsamt som den sena vårens gröna släde – med det gnäggande ljuset förspänt – kommer glidande på isen. * Vaknade med väninnans klackar smällande i drömmen och utanför två snödrivor som vinterns kvarglömda handskar medan flygblad från solen dråsade över staden. Vägen tar aldrig slut. Horisonten skyndar framåt. Fåglarna skakar i trädet. Dammet yr kring hjulen. Alla rullande hjul som motsäger döden!

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İsmail Aksoy