gidilir o kente düşler karabatak uçar
kanatları takılır az da olsa kalktığı göle
durulur sonsuzluğunda su
varılır o kente kendiyle yorulur yolcu
gecenin camında yansıyanı tanımaz ama
sorulur yalnızlıksa soru
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman