Dört Duvar,Gölgem ve Hıçkırıklarım

yalnızlıktan dem vuruyor yaktığım son sigara dudağımda,
oysa deniz kokusuna ne güzel de katık oluyor mübareğin dumanı,
nefesimden nefes çalıyordu,
adın gibi...

Dört duvar,gölgem ve hıçkırıklarım......

Aynalara küskünlüğünü sürdürmeye devam ediyor,
şizofreni gölgeler..
yüz hatlarına yerleşen kederleri görmeye cesaretleri yok galiba....
düş'süzlüğe vurulan deli damgasına tahammül edemiyorlar..
-'zulmü küf kokan kesik düş'lerin arasında öğrendik biz öfkeyi'
diyorlar kulağıma...

-'oysa çok ölmek istedik biz,
düş'lerimizin hatrına dayandık
akli dengesi yerinde olmayan bir yığın insan müsveddesinin horlamasına....
ete kemiğe bürünmüş öfkelerle fışkırdık mezarlıklardan,
şimdi kim 'sus' demeye cesaret ederek susturur;
sövüşlerimi yedi ceddime..? '
diye fısıldaşıyorlar aralarında....

palazlanmış hüzünler süzülüyor etrafından ihanetlerin,
kirli çarşaflara sardıkları,iç makamlardan gürültü yükseliyor
ve
dört duvara hapis düş'ler....

Aklıma düşüyorsun an/sızı(m) n;
'yüreğimin zulasına sakladığım ey yar,
orta halli bir aile bağından koparıp,
ülkelerimi kur/tarma düş'lerime düş'ürdüğüm...'

oysa sloganlarımızın arasında boğulmuştu yankılarımız,
birbirine ulaşamadan!
afişlerle birlikte asmıştık bağrımdaki yanık hayalini...
ve
düş'lerim kurşunlandı,
gölge oyunlarının oynandığı dar sokaklarda,
suskunluklarımı çiviledim duvarlara,
hesapsız yalnızlıklar doldu bavullara...
gözbebeklerime yerleşen yaşlar;
ölüm kuytuları arıyor kendilerini bırakmak adına...
cennet'ten düş'me cümlelerin kucağında avutuyorum benliğimi,
bunca yılın suskunluğu yayıldıkça yalnızlık çalınıyor ortalığa...

birisi aynayla yüzleşiyor!
sigaradan sararmış benzini, sonbahara benzetiyor..
yaşlanmaya yüz tutmuş gönülhanesinin kaç dişi eksik oysa,
ak düş'müş saçlarına,
yüzündeki çizgilerde neyin nesi?

şaha kalkmış alın yazısını silmeye yelteniyor,
cenderelerden geçmiş hüzünlerle savaşıyor,
yitip gidenlere ağıt yakıyor dili,
dinginleştiremiyor suskunluklarını
ve anlıyor ki;
içindeki cahilene sevdanın nötr halini resmediyor aynadaki suret,
yıllar sonra.......