Gün bir başka yakıp geçiyor
Gece bir başka hüzün biçiyor
Koğuş havası ağır basıyor
Dört duvar arası bana dar geliyor.
Ranzam diken kesilmiş vücudumu deliyor
O kahrolası yerde sigara tek dostum oluyor
Gardiyan şerefsiz çıktı mektupları vermiyor
Postacı hain çıktı mektupları ulaştırmıyor.
Yar vefasız çıktı bir iki satır karalamıyor
Dost insafsız çıktı hiç görüşe gelmiyor
Ey gönül ne haldesin kimseler bilmiyor.
Duvarda asılı sazı bile gözlerin görmüyor
Ana yolladığın o çamaşırlar eskidi artık giyilmiyor
Babam olsaydı yenilerini getirirdi kimbilir
Uyku girmiyor gözlerime
Kilit vurulmuş sanki sözlerime
Halsizlik geldi dizlerime dört duvar arasında
Kalem,kağıt kar etmiyor
Şafak karanlık bitmiyor
Yar gözlerin gözlerimin önünde hiç gitmiyor
Duvarlar sanki üzerime geliyor
Sensizlik hançer gibi yüreğimi deliyor
Oh bee dışarı volta saati geliyor
Bahçe havası mis gibi insana geliyor
Sanki kafeste çıkmış gibi uçasım geliyor
Tel örgüler gözüme ilişti
Askerler silah ile çaprazda bekliyor
Herkes birşeylerle meşgale buluyor
Bense yine seni anıyor seni soluyorum
Dört duvar arasında da aklımdasın
Dört duvar arasında da düşümcemsin...
sevmek gibi gidiyordu kadın
adının anlattığı,canın teni yakmasıydı,
bir bulut evet ama aslolan
bulutun suyu yağmasaydı...