onsuzluk dağının zirvelerindeydim,
ha düştüm
ha düşecekken
uzattı yine pamuktan elini
aldı aşkının kollarına
nasıl oldu da
sakladı kendini bukadar...
onu göremeyen gözlerim,
hep kederliydi.
dokunamadığından tenine
ellerim titrek !
yanaklarından süzülen
şarap tadındaki aşk iksirinden;
içmeye doyamayan dudaklarımsa ürkek
Aziru,
hep vardın, hiç yoktun
gelgitler gibi
mistik takılar, kokular gibi
aşk gibi, nefret gibi, öfke gibi
bir geldin, bir gittin Aziru
Belkide buydu aşıkımı
katbekat büyüten sana
o zaman
eğer kaybolacaksa bu iksir
sen hep kaç ben peşinden gelen olayım,
sen hep git ben ardından yanan olayım
Aziru,
belki de bu son mektubum sana
okumasan da olur
zaten hiç olmayan birine
mektup yazmak da akıl işi değil
aşk akıllı işi değil…
Kayıt Tarihi : 9.4.2009 09:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!