Dopaminerjik Seviye

Denizi?
Bilirsin.
Yüzmeyi?
Biliyorsundur.

Yüzeyinde kalmayı ara ara
Açık ara diplere
Diplomatik dalmayı?
Bilirsin.

Gemi kullanmayı -dümen kırmayı- filan?
Bilirsin. Bilirsin.

Gidilebilecek varılabilir son durakları?
Tahmin de edebilirsin
Tam indire de...

Şimdi ...
Devam et, bakalım nolcek?

Ne olmasını istediğini?
Az çok onu da biliyorsundur
Gizliden gizliye...
Göze de alırsın.

Apacık?
Dile getirmezsin, henüz,
O canlı cesuryürek denli bir kaptan
Değil çünki kaplanlığın.

Ama güvenmektesindir, elbet payına
Kendi hayrına iş göreceğine.
Pervasızca bir özgüven sergisine
Pek ihtiyaç yoktur güvertesinde. Hiç.

Yerine ve zamanına görelikle
Yeri geldikçe cesur
Yeri ve zamanınca korunaklı
Siperler alınabilinsin yeter
Ama hep bilgece, batırılmasın,
Ele yüze bulaştırılmasın, kâfi.

Olaylar olaylar işte!

Ne söylemek istersin peki insancıklara?
Ne uyarılarda bulunulur, kestirmen güç.

Birşeyler demek geçer mi içinden
İster mi için gerçekten uyarmak?
Pek sanmıyorsun.. Hayır.
Hayır hiç mi hiç sanmıyorsun.

Kendinedir olsa olsa bütün söylendiklerin
Söylenceklerin uyarıların kendi kendinedir.

Kararlıkla sürdürürsün kalan ömrünü
Göğüsgerer, bölgenin atmosferik kara
Koşullarının zorunlu sonuçlarına...
Fırtınalı Okyanusunun.. o kıyan usunun
Fakir sakinliklerini de barındırır diye
Vardır onda da bir nebze huzur hediye

İşte, önünde,
Bir Ada gibi durmakta
Bir dilim hafif kızarmış
Karaparçası ekmeğin
Boşlukta yüzer zeytindallı bu ada...

Gerçekliğinde zincirli rotaları kırmak
Bir yerlere gitmek varmak hep hoşuna gider
Hem gözünü korkutur yönelmek
O varmaklı yerlere..

Ortaçağındasındır belki de zamanının
Geri kafalılığı yıkıp dara dar, kurtarmaktır
Düşünde düşünden, düşünü.