Dönüyorum dediğinden bu güne
Hayli zaman geçti
Penceredeki tül gibi yoluna asılı kaldı gözlerim.
Her kadehte yokluğunu devirdim ardı ardına
Zamanın akışını fark edemeden
Kaç mevsim gelip geçmiş
Sonbahar da yaprak dökümü,
Zemheride sensizliğin ayazları
Ağustos sıcağında yürek yangınları
Yaşamışım durduramadan zamanı.
Cam önünde üç yapraklı mor menekşemle
Nöbet tuttuk sabahsız gecelerde
Kilitlendi gözlerim geleceğin yolun köşesine
Her ayak sesi heyecanlarımı kat be kat artırsa da
Ve yoktun hala görünürlerde
Yokluğunun gölgesine yaslandım üşüyen bedenimle
Aynayla yüz yüze geldim
Gördüm ki ne kadar yabancıymışım kendime
Sensiz geçip giden yıllarım
Yol yol çizilmiş alnıma
Ne çok hayıflandım seni benden alan yollara
Ne çok hayıflandım,
Zamanının ellerimin arasından kayıp giderken
Çaresiz kalışıma
Ne çok kızdım!
Bıkmadan senin dönüşünü bekleyişime.
Farkında olmadan
Saçlarıma gümüş renkli teller dolmuş
Yıldız takılmış her bir teline sırma sırma
Tükenmez dediğim neler tüketmişim sevdam uğruna.
Ah! seni beklediğim dönüşsüz yollar
Ah! ağlamak isteyip de sustuğum çığlıklar
Dinlediğim nağmelerde, saklı kalmış hatıralar
Notalarda seni bulacağımı umut ederek arayışlar
Küs kaldığım sensiz tarihler de
Yemin ettim dönüşünü beklememeye
Gamze YAĞMUR
Müjgan Asıl KefeliKayıt Tarihi : 18.10.2013 15:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)