vazgeçtim söz cambazlığından
daraldı dilimin odaları kırıldı pencereleri
yırtık perdelerin rüzgârlarda uçtan uca
sallanması gibidir
sessizliğim
mutluluk havası yaratılmış günleri
heybesine topluyor zaman -keder baş ağrısı kadar yıkıcı
incecik sızıyım artık saç kırıkları gibi kopuk kırılgan
kendime yürümenin ağırlığını taşıyorum
delik ceplerimde akrepler yılanlar
kimsenin ruh kapısının paslı kilidi değilim
ruhani bir yanı da yok düşlerimin heveslerimin
gerçeğin ruh çatlatan devingen mayasına oturmuş
kabus doğuran korku filmlerinden fırlamış
tavus kuşları gibi kabardıkça
kabarıyorum
gözlerim -gördüklerimden
kulaklarım -duyduklarımdan
dilim-yediklerinden tattıklarından
kalbim-sevdiklerinden
hoşnut değil
eski bir tren garının terkedilmiş kapısının
önünde uyuyan yaşlılara benziyor yalnızlığım
küskünlüğüm ve incinmişliğim sert poyrazların
üfürüğünde ıslanırken kiremitleri çökmüş
virane damlara benziyorum
oluklarından tozlar
kirler akan
ağzımın bozuk tadıyla kendimle yüz yüze oturuyorum
içimdeki dağların nişangâhına yürüyen serçeleri sulara anlatırken
kalbim ölüm kadar soğuk
dilimin dişleri sökülürken
avuçlarım kan içinde
kan içinde
...........
1702202515:02
Ayşe Uçar
Kayıt Tarihi : 26.3.2025 16:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!