DÖNÜŞÜM
yenilgiyi intiharla karşılayan komutanın
gözde askeriymiş eskiden
saçları dökülmüş, parlıyor kafası
eski moda bir şapka örtüyor kelini
tarlasını sürüyor işgale geldiği toprağın
karşı karşıya çarpışıp ölmektense diyor
doğayla kucaklaşıp doyurmalı kendini
doğayla kucaklaşınca öğreneceği
yoksul bir halkın dilidir tanımadığı
sade, toprak yollu bir köyde
iki mevsim karla kaplanınca toprak
bozkurt cilvesine kanmıyor köpeği
sevgilisinin annesiyle tam on yaş aralarında
her bırakıp giden
bir mektupla gönderirmiş artık sevmediğini
bir odalı ev, bir ranza, bir soba
tütüyor tankı yenen dona karşı
ve yapayalnız bir kitaplık başucunda
köpeğiyle paylaşınca ekmeği
asmasız dolaştırırmış dışarıda
sonra ölüyor köpeği açlıktan mı
yaşlılıktan mı bilinmez
bir tarafta kar, bir tarafta köpek
ortasında yenilmiş bir asker
toprağı eşip gömemiyor leşini
açlığı düşündüm diyor her iradenin yenemediği
ve leşiyle de olsa bu köpeğin
kaç hayvanı doyuracağını
kuşlar-kurtlar parçalarken etini
pencereden izlermiş açlığın hayvana ettirdiğini
dişler geçmeyince kemiğe bırakıyorlar yerde
yıkanmışçasına kırk bir suda
odunla karıştırıp yakınca kemiği
hayvanı doyuran köpek, şimdi ısıtıyor kendini
tırnağına kadar dönüştürülmüş sadık bir köpek
ırkçı komutana götürüyor aklını
ve gaz odalarına yığılan insanlar
bir bir duruyor önünde
ve hâlâ ölüm kokuyor hava,
ve hâlâ öldürülüyor insanlar
(Adsız Fırtınalar Doğuyor)
Ercan CengizKayıt Tarihi : 28.11.2007 21:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!