Gittim seyran eyledim, Doğu Türkistan’ı
Kurdu değişmiş, aslanı değişmiş
Harap düşmüş gördüm beçare dostlarımı
Azılanmış çakallar, domuza dönüşmüş
Yakılmış, gariplerin başaklı tarlaları
Yıkılmış, canlarımın o tarihi yapıları
Kapanmış, dedemlerin tokmaklı kapıları
Benim diyarım viraneye dönüşmüş
Eziyetin bini bir türlü, benim atama
Bir yandan Çin bir yandan Rusya
Vurulmuş boyunlarına altın lale
Kendi illerinde esire dönüşmüş
Bir anda süzüldü ninemin gözyaşları
Bir ok oldu saplandı, masum bakışları
Eğildi birden, o eğilmez dik başları
Otağını kaybetmiş ceylana dönüşmüş
Umutlarını kaybetmiş, benim garip bacım
Işıltısı görünmüyordu, o simgesel tacın
Küçülmüş gözler, altında simsiyah kaşın
İtibarını yitirmiş laleye dönüşmüş
Hatırını sorayım dedim küçük kardeşimin
Tutmadı dilim, resmini görünce sevdiğinin
Çıkacağını da sanmıyorum zaten sesinin
Eşini kaybetmiş yunusa dönüşmüş
Boynu bükük kaldım öz yurdumda
Sızladı içim kardeşim öksüz kaldığında
Ağladım, dönüp ismim sorduğunda
Anasını kaybetmiş kuzuya dönüşmüş
Kayıt Tarihi : 9.5.2017 20:20:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!