Bu sokağın neresini seviyorum bilmem ki!
Örneğin, cama vuran cıvıltıları çocukların
İmrenip seyre daldığım oyunları
Oyulan gülüşleri ve hasreti tüm uçuk zamanların
Onların taştı oyuncakları, silahtı farklı olan.
Derinden bir hayal kuşu geçti geçmişi yineleyen
Nereden, nasıl yitirdim o eski efsaneleri bilemem.
Baktıkça onlara, yaklaştıkça ayak izini arayan,
Kendi çocukluğuma dönüyorum rüyalarımda
Ben, ışıksız parkın başoyuncusu
Oyuncaklarım vardı, el emeği göz nuru.
Dönüp duruyordu oyunlarım tam karşımda.
Seksek, birdirbir, yakan top…
Ve gri bulutları dağıtan yel değirmenleri.
Eminim, onlar da eskimiştir ağaçlar gibi.
Fırtınada sürüklenen gül misali
Simsiyah dumanlarla vuruluyorum apansız.
Uğultulu egzozlardan savrulup
Kulakları sağır eden bir müzik ve çığlıkları çocukların
Süzülüp inerken gecenin karasından güne
Eylül mü, Ekim mi, yoksa Kasım mı unuttum
Roma’yı yağmalayan kölelerdi etrafımı saran
Örümcek ağlarıyla her köşeden korkuların.
Aralandı soğuk kapıları göç eden zamansız kuşların
Benim çocukluğumda ölümler sezilmezdi.
Eğer bu şiirin, bir sözü olacaksa gelecek nesillere,
Ben buradaydım, burada yaşadım.
İzin verilmese de terk ettiğim anılara,
Dönüşe yasaklanmışsa vizeler, olsun…
Yalnızca özlemdi benimkisi, parklara, bahçelere
Çocukça bir şeydi, şımarıklıktı belki.
Ne dargınlık, ne kırgınlık ne de öfke…
Ben çocukluğumu, doya doya yaşadım.
Kayıt Tarihi : 25.9.2006 13:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
duygularim cagladi okurken...gecmise gittim bir an... degerli kaleminiz hüzünlendirmis dizeleride...yüreginiz dert görmesin Suna hanim...sevgilerimle
Bu sokağın neresini seviyorum,
Bilmem ki!..._vallahi bir daha da okusam bu satirlari...inan insanin icine yeterki özlem girmesin toz-toprak camur her karisini özlüyor sokaginin...harikasin dost
TÜM YORUMLAR (24)