Rüzgâr dindi, kuşlar sustu, akşam güneşi indi
Ne anlamı kaldı ki mazi’ye bürünmüş hatıraların...
Gene yürek yangını, gene omuzlarıma ayrılık bindi
Ey şair yüreğim, malum olur mu yare satır araların
..
Bir zamanlar, ne güzeldi ellerinin dokunuşu
Akşama, geceye ay’a yıldızlara ve aşka dair...
Kâinat kitabının gönül gözüyle, sükûtla okunuşu
Hakikat, Tanrı’dan gayrısı, doğar, ölür vesair...
..
Rüzgârı ve kuşları çok seviyorum sözün
Kulaklarımda en şahane fısıltısıydı dilinin...
Sen fark etmesen de uzaklardan iki gözün
Yüreğimi harmanlar yar, hasadı bak dilimin.
...
Ben martılar bıraktım, sisli puslu o sahilde
Altmış adımda bugün, yarına Allah kerim...
Nice gemiler yandı, sensizken bu cahilde
Balkon denen kafeste, yalnız ömrümü yerim.
..
Ey kader söyle; nasıl keyif alayım, sevipte ayrılmaktan,
Beyhude geçti yıllar, Tanrım çok keşkeli, şu emanetin...
Küskünüm aynalara, onlarda bıktılar hep kırılmaktan
Daha kaç kırgınlık ve pişmanlık, ey ömrüm kefaretin...
..
Neredesin be ecel haydi, gayrı bıktırmadan gel,
Neden sürsün özleyiş, beklenen hiç gelmeyecekse?.
Yılgın Yağmur olmuşum, Yürek Yağmur şimdi el
Bin yıl ömrü neylerim, gönlüm, yüzüm gülmeyecekse.
...
Benim için en güzel nokta, ömrüme konacak nokta
Belki mutluluk vardır, gidenler için, dönüş yokta!
...
Aşiyansız, 03.06.20 – 19.54 Y.Y.
Kayıt Tarihi : 8.6.2020 16:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!