Birer birer, yok oluyor yarenler,
Vaz gel gönül, dönüp dönüp arama!
İyiliği, kötülüğü bilenler,
Gez gel gönül, dönüp dönüp arama!
Bizler bir zamanlar, önde giderdik,
Nice bey, paşaya dersini verdik,
Ne teller bağladık, burgular gerdik,
Çöz gel gönül, dönüp dönüp arama!
Beraberce gezdik, avlak avladık,
Ayrı davalara; yandaş tavladık.
İkrar verdik, muhabbeti savladık,
Boz gel gönül, dönüp dönüp arama!
Gün yaşadık; geceye yol vermedik.
Mertçe gezdik; namerde kol vermedik.
Namus bildik, çanağa döl vermedik,
Süz gel gönül, dönüp dönüp arama!
Toplandık mı: cümle alem şaşardı,
Bin bir ışık, bir arada yaşardı,
Çoğu göçtü, bilmem nasıl başardı?
Sez gel gönül, dönüp dönüp arama!
Kötü haber: zorla girer bacadan,
Elli yıllık kardeş, Reşit hocadan,
En son makber; bizim, Musa kocadan,
Kaz gel gönül, dönüp dönüp arama!
Bir yaram var,acı verir: Kaya’dan,
Selam aldık; süvariden, yayadan,
Bir liste yap, kalan asil mayadan;
Çiz gel gönül, dönüp dönüp arama!
İşte o çizelge: sana kılavuz,
Dostuna hassas ol, namerde yavuz.
Dünya: dikenlerle dolu bir havuz,
Yüz gel gönül, dönüp dönüp arama!
Herkesin yiğidi: kendi kendine,
Acılar yüklenir, gönül bendine,
Ulvi’yem, yanarım, dostun derdine;
Köz gel gönül, yanıp yanıp; arama!
13 NİSAN 2012
Kayıt Tarihi : 9.11.2013 10:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Değerli Öğretmen arkadaşım Halil İbrahim Çiçek Yine bir başka değer olan arkadaşımız Musa Tongur'un cenazesine katıldıktan sonra telefonda detleşirken söylediği (YAVAŞ YAVAŞ TÜKENİYORUZ, BAKTIM DA BİR SÜRÜ EKSİĞİMİZ VAR. GERİYE BİR AVUÇ KALDIK) sözü üzerine kendisine hitaben bu satırları kaleme almıştım.Gidenlerin ruhu şad olsun.Kalanlardan busatırları okuyan veya okumayan herkese uzun bir ömür, sağlık ve mutluluklar dilerim.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!