ne roman kadar uzun,
ne öykü kadar gerçek,
ne yaşanmış bir hikaye,
ne de masal kadar yalan.
çokça yazdım ben sevdalar üstüne,
ama korktum ertelendi,
asıl yazılmalık olan,
çoğu silindi zihnimden,
şimdi, hafızamda kalan:
bir şehir vardı,
yurt vardı,
okul vardı,
önünde bahçesi vardı,
gergin, kasvetli zamanlardı,
talebeler sakal bıyık,
parkalı adamlardı,
volta atardı.
evet yazılmalı,
burada yaşanan,
yaşanmayan,
yaşanamayan,
şiirce olmasa da,
şairce olmasa da,
bir kaç satır olmalı,
geride kalan.
bahçesinde akasyalar vardı,
yeşili zümrüt karardı,
gölgesi vardı,
gölgesinde
sere serpe
oturan kızlar vardı,
yazları
kuru sıcak,
kışları var, ayazdı.
odaları vardı,
ranzaları vardı,
iki katlı
sekiz hatlı,
teneke dolapları vardı,
dolapların kilitleri asma,
koğuşlar mahpus damı,
gurbetlik,
yokluk,
burada yer bitirir adamı.
kantini vardı,
akşamları tabldot,
sabahları acı çorba çıkardı,
çorba ekmek,
aç mideyi yakardı.
dersleri vardı,
derslikleri vardı,
hocaları vardı,
adları vardı onların,
hiç biri yoktu,
önünde o adların,
noktalı unvanların.
öğle arası, okulda
kartlı yemek çıkardı,
yiyenin cebine zarar,
yemeyenin, yanına kar kardı,
keza, pilavdan börtü böcek,
salatadan izmaritler çıkardı.
teneffüsler vardı,
kızlar oğlanlar çıkardı,
grup grup,
fikir fikir,
git ve gel, git ve gel...
mütemadiyen bahçede
ölçü alırlardı.
kızları vardı,
oğlanları vardı,
kızların hırkaları,
oğlanların parkları vardı,
hava ayazdı,
parkanın ceplerine,
ellerini sokarlardı,
oğlanlar, oğlanlar, oğlanlar...
kızların ardından koşar,
kızların ağızına düşer,
oğlanlar ziyadesiyle,
kızlar sayca azdı.
güzeller vardı,
daha azdı,
çok güzeller,
çok daha az...
en güzeli
bir taneydi.
gözleri vardı,
bir de göz çukurları,
karaydı, kapkaraydı,
saçları vardı,
at kuyruğu
simsiyahtı,
pantolonu vardı,
kot mu kumaş mı?
uzundu dardı,
sütun misali,
bedenini sarardı.
gelir geçerdi,
yanında liyakatsiz
bir kaç ahbabı vardı,
dimdik yürür,
hep ileri bakardı,
uzun zaman umursamaz,
gelir geçer...
bazen göz ucuyla bakardı.
beride fırtınalar kopar,
yürek ağızdan çıkar,
kalp sineyi parçalar,
biçare zaman akar.
bu böyle gitmeyecek,
bu böyle bitmeyecek,
iki yıl önce gelmiş,
seneye çekip gider.
mesafeler unutmaz,
günler var unutulmaz,
unutmaya kafi mi?
bir kaç aylık kısa yaz.
bir şeyler düşünmeli,
bir şeyleri aşmalı,
ya ayaklar gitmeli,
ya kalp uzaklaşmalı.
bir kaçamak kitaplar,
kütüphane rafında,
kimsecikler uğramaz,
yok kimse etrafında.
bir radyo çalınıyor,
bir sohbet yayılıyor,
görevli odasında,
biri kız ve bir adam.
en halis kalple bile,
bakışları şaşırtıp,
kulaklar kabartıyor,
nefis fitne veriyor,
iblis de abartıyor.
adam kavruk, kıvırcık,
sıska bodur birazcık,
ya o kız kim olmalı?
en kötü ihtimal de,
imkan dışı kalmalı.
en kötüsü oluyor,
el ayak buz kesiyor,
açık kapıdan bakıp
şaşkın, yüzü asıyor.
yemin billah kendime,
kitap için gelmiştim,
kaçamak bakışmanın
azabında kalmıştım,
az gün geçti aradan,
bu olay etti tekrar,
yakın arkadaşıma,
beni etmişti ihbar.
gerçi bir şey demedi,
ama vehim değildi,
bir ara kinayeli
bir şeyler geveledi.
yeminle hatırımda,
ona değil, ben onu
unutmaya gitmiştim,
verdim, bitti... bir karar,
hayallerim ile ben,
sonsuza dek bitmiştim.
dönemin son günleri,
gözüne görünmedim,
çiğnetip gururumu,
bir aşka bürünmedim.
biliyordum o günüm,
ömrümde acı dönüm,
yok olası gururum,
ardımda sevdalıkla,
önüm meçhul, uçurum...
ne adını öğrendim,
ne aklından geçeni,
yüreğim parçalandı,
onda kaldı bir çeni.
Kayıt Tarihi : 27.7.2024 03:13:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ben Benden İçeri](https://www.antoloji.com/i/siir/2024/07/27/donum-8.jpg)
Hayırlı, meşru, fıtri, makul ve baki muhabbetler dilerim.
TÜM YORUMLAR (1)