Terinos’un o akşamki programı erken yatmaktı
balkona çıktı yıldızlara gökyüzüne baktı
yarın hava güzel olacak dedi
ve martılar aklına geldi
akşamdan poşetini hazırladı yattı
kainatı yaratan Tanrı geceden gündüzü çıkartırken
Terinos uyandı
önce bir ayağını yere bastı
teşekkür etti
sonra öbür ayağını bastı ve bir daha Tanrı’ya şükretti
yüzünü yıkadı saçını taradı torbasını alıp sahilin yoluna koyuldu
gökyüzü laciverdine beyaz karıştırıyordu
Terinos yaklaştıkça çığlıkları çoğalan martıların
geniş kanatları ağaran gökyüzünde ip atlarken
elindeki poşeti suların başlama çizgisine boşalttı
onları bir müddet seyretti
pembe ipek gömlekli delikanlı bir pavurya
kahverengi cilalanmış ayakkabılarıyla
sabah yürüyüşüne çıkmıştı
yan yan yürüdü kayaların ardında gözden kayboldu
Terinos boşalan torbayı ceket cebine tıkıştırıp evin yoluna koyuldu
Keliternos da yeni kalkmış kahvaltı masasını hazırlamıştı
oturdu
gözleri sahilde çayını yudumladı lokmaları yuttu
yeni bir güne neşeyle başladı
taş plağa Münir Nurettin koydu
dertlerini unutmasa da bir müddet kendinden uzak tuttu.
dönülmez sabahın başındayım daha çok erken
kahvaltımı yaptım nerede benim Türk usulü hazırlanmış kahvem
dedi
Keliternos elinde tepsiyle arkasından güneş doğan salon kapısından gözüktü.
Kayıt Tarihi : 9.2.2008 00:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!