Dönmeyen Aşk Şiiri - Yılmaz Tosun

Yılmaz Tosun
394

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Dönmeyen Aşk

DÖNMEYEN AŞK

bir başıma kalmışım,
son gidişinden sonra,
tek başıma,çaresiz bekler olmuşum seni,
dönermisinki,
yine bana dönüpte,
benimle birlikte,
bekler misin sabahı olmayan geceleri.
penceremde boş sokaklara bakıyorum,
belki geri dönersin diye,
gözüme ilişense,
gece yolcularına boza dağıtan ve birkaç korsan
sokak serserisi dışında kimseyi göremiyor gözlerim.
uzaklardan bir gölge gelirgibi oluyor sokak lambalarının loş ışığı altından geçerken yüzüme vuruyor ışıltıları sensizliğin.
bir sigara yakıp gözlerimi aşağıda görünen sokağın girişine çeviriyorum,bir lüks araba görünüyor uzaktan yavaşça kaldırıma yaklaşıyor içinden bir kişi iniyor takım elbiseli eli yüzü düzgün,şöyle kafasını kaldırıp yukarıya benim bulunduğum pencereye yöneliyor gözleri,merakla bakıyorum arabadan başkası inecek mi diye.sonra yavaşça o takım elbiseli adam arka kapıyı açmak
için elini kapı kilidine götürüyor.bense dizlerim titreyerek bakıyorum acaba diyorum omu bu gelen,sonra yavaşça siyah elbisesi ile,
başında şık bir şapka ve tilki derisinden yapılmış kürkle adımını yavaşça kaldırıma atan bir bayan iniyor arabadan.yine dönmedi yine o değil diyorum hüzünlenerek başımı öne eğdiğim sırada,kapı zilime uzun uzun basılıyor kapıyı açtığımda ise yıllardır beklediğim yüz karşımda,az önce o lüks arabadan inen oymuş gözlerimdeki yaşları silerek sarılmaya çalışıyorum hasretini çektiğim ama bulduğumu sandığım kadına.sert bir sestonuyla bana,aramızdaki farkı görebiliyormusun,ben artık senin tanıdığın hayalin değilim,artık sana dönen aşkın değilim artık ben senin kaybettiğin,bidaha da asla bulamayacağın kişiyim,şimdi gözlerimede bakma artık senin o bakışların benim için birşey anlatmıyor,şimdi aynanın karşısına geçtiğinde kendini yargıla ben kimim,o kim diyerek kendini sorgula diyor.
artık sen yoluna ben yoluma diyerek yıllar önce ona verdiğim,bir yanında onun,bir yanında benim resimim olan kolyeyi,
bana veriyor sonra arkasını dönüp çıkarkende gözlerinin nemlendiğini görüyorum hiç sesimi çıkarmadan dona kalıyorum odanın ortasında.,
kendimi bilmeden dolaşırken sokaklarda mezarlığa gözüm takılıyor bir kaç eski yüzü görüyorum,hepisi siyahlar içinde,hepsi ağlamaklı merak ediyorum ve mezarlığın kapısından içeri girip kim bu diyemiyorum,annesini görüyorum elinde sevdalımın resmi ile,
o anda içimde fırtınalar kopuyor yoksa yoksa hayalim mi dememe fırsat kalmadan,bana dokunan bir el hissediyorum,anlatamadı,sana söyleyemedi onu unutman için sana yalan söyledi,çok hasta idi yıllardırda senden bu yüzden uzak kaldı,beni aramasın sormasın unutsun diyerek senin unutmanı bekledi,hatta ondan nefret etmen için böyle bir oyun oynadı biliyordu acı çekeceğini biliyordu,onsuz olamayacağını dedi,o anda dizlerimin üzerine kapanıp toprağını yumruklarcasına sıkıp sabahlaraca mezarında bekledim mutlaka dönecek tekrar dönecek dönmeyen aşkım tekrar dönüpte yine birlikte olacağız diyerek
ayrıldım mezarlıktan.seni çok seviyorum hayalim seni öyle seviyorum ki döneceğinden en ufak bir kuşkum yok sevdam yok..

YILMAZ TOSUN

Yılmaz Tosun
Kayıt Tarihi : 3.1.2010 11:51:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yılmaz Tosun