Gökten firuze yağardı hep yollara düşerdik…
..
Hani kısrak memelerinden ufukları sağardık
Esrik dolunaylar öperdi çekik gözlerimizden
Gökten firuze yağardı hep yollara düşerdik
Böyle kirli değildi maviler
Denizler böyle soluksuz…
Topla çadırları apakayım burdan gidelim…
Bir divane kirmene sarardık sonsuz mesafeleri
Alp eren dağlara yaslanırdık korkulardan âzâde
Uçmaktan ırmaklar gelir çimerdik sularında
Önce kubbeler yıkıldı üstümüze
Gökler çökecek birazdan…
Eğerle atları apakayım burdan gidelim.
Sallanır dururdu güneş bir tuğun saçaklarında
Göğçek ormanlarda göğerirdi sevdamız
Oturur bengü taşlara adımızı vururduk
Böyle sert değildi kayalar
Uçurumlar böyle dipsiz…
Giyindir çocukları apakayım burdan gidelim
Bir yaz gecesinde çıkalım samanyoluna
Ata bergüzerı yıldızlara konalım
Bir ince yağmur yağsın uyansın kervansaraylar
Böyle ürkek değildi bakışların
Kirpiklerin böyle ıslak…
Haydi sil gözlerini apakayım burdan gidelim…
Kayıt Tarihi : 4.1.2013 21:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Diger yorumlar arasinda baska bir Türk El'inden oldugunu adindan anladigim Xalide Efendiyeva'da bu sözcügü anlamamis.
Abakay soylu ünvanli hanimlara verilen bir únvandir, kuzen, yegen, gibi manalari da var ise de, sair burda hanimina hayat arkadasina ünvan gibi yakistirdigi, hitap olarak kullandigi bu sözcügü bilerek isteyerek kullanmistir ki, okuyanlar dúsünsün arastirsin ögrensin. Türk'e ve Türkçeye hizmet.
Ruhun sad olsun Dilaver agam, mekanin Uçmag olsun.
http://www.antoloji.com/24-aralik-siiri/
TÜM YORUMLAR (19)