Zaman kendinden geçmişliğin döngüsünü yaşıyor.
İnsanlık bir şarkaç gibi sallanıp duruyor.
Bitmeyen umutlara örselenmiş hayatlar, ömürler...
Kara günlerin girdabında kalmış.
İnsanları esir etmiş zaman kendi kıskacına.
Sanki körebe oyunu gibi döner dururuz.
Vur kaç, yakala, mağlup kalma zamana derken!
Hiçbir zaman bitmeyen hareketlilk,
Umuda direniş...
Gergefli tükenişler,
Amansız bir bekleyiş...
Sırra kadem yine hayatlar.
Soluk soluğa bir çırpınış içinde,
Tükenişlerin son nefes alışı...
Dünyanın yükünden zaman akıp gidiyor.
Söküldü tüm taşlar yerinden?
İzleri kapanmayan yarada asılı kaldı insanlık.
İnsan insana sığınak olmadan,
Sessizliğin tınısında kaybolduk,
Sancılı döngünün dünyasında sırra kadem bastık.
Mağlubiyeti yine insan,
Yaşamla hüzün arasında,
Canımızı yakan yine insan,
Anlam arar dururur zamana karşı,
Omuzlara binen dünyanın yükünden.
Oysa ki; zamanı taşıyan gündüz ve geceydi.
Mavi gökyüzünün örtüsü altında...
01.06.2023
~Gülay Özdemir ~
Gülay Özdemir
Kayıt Tarihi : 4.7.2023 18:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Öyküler dolu yaşamların telaşına.!

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!