Soğuk ve seher vakti ağaçların dallarından incecik bir hışırtıyla kayıp gitmiştin sen.Tüm rotatiflere objektiflerin uzun zaman oldu halen iğrenç kirleriyle nasıl akarsularla yıkanmadığına, yaralı bir ceylanı kanlar içinde görüp sırt çeviren sırtlanlara, hayel tacirlerine, aşk filmlerinin katil karıcalarına, deniz dibinde midye kabuklarının içinde gizli başlarıyla yalan balıklar düşüren olta uçlarına...
Bizi yalnız koyanlara, dünya denizinin ayakları dibinde onursuzluklarıyla sevgili aydınlığını bir çay bardağına süzüp içine çekenlere ve vesayrelerine...
Hep şaşkın, utanır, olamaz, gözleriyle baktın ömür boyu.Tüm gerçeğinle bilsem seni, gözlerinin sıcaklığı içimdeki kuraklığı sulamasa, , bunlara iğrendin, yüzlerine kusmamak için terk ettin, tek koydun da beni, akıp gittin mi sanacağım seni...
Oysa yüzümü çevirdiğimde dört yönümde, sekiz köşemde hep sıcacık gülüşün, bütün vakit kış ömürlerimde içimin sıcaklığı oldun sen.Kanayan yar dan yaralarımın, mavi üniformalı deniz giysinle her düşüşümde kocaman uçurumumda kanıma kan kattın.Tüm yaralarımı sen sardın.Uzun yolculuğuna dalıp gittiğinde gözlerin kadar uzun gezmelerden sıkılıp, bir gün sıkıp ıslak hayatını ve kurulayıp alıp tellerden, giyinip, kuşanıp tüm silahlarını alıp yanına, yüreğini ve gülüşlerini...
Dış kapıyı kapamayı balinın sırtında sessiz, sakin merhabanla bir gün gene geleceksin sen.Biliyorum!
Biliyorum da onun içindir hep ikimiz adına söz veriyorum dostlara.Ve ikimiz için adına suluyorum kapı önünde gelişine benden önce sevinecek ağaçları, tozlu yolları, çiçekleri...Ve ikimiz için duruşmalarda, savaş sonu antlaşmalarda, sigaramızın ateşine düşmanlık yapan rüzgara, kinle yağan yağmura, hep ikimiz için sanıkların hüküm giydirilmiş dört mevsim baharlarına avukatlık yapıyorum.Ve ikimiz için vizyondaki filmmimizin, kocaman balonuna iğne uçlu sopalarıyla, uzanmaya, dokunmaya çalışan, bizim gibi elleri, ayakları, gözleri olan(farkı biz görüyoruz) türdaşlarımıza karşı yani hep sıcacık tutuyorum gezegenimizde ki köşemizi.
İnadına ayak diriyorum, tamam olmuş vaktimize ve inadına sövüyorum gecelere, gecelerin karanlığına, sırtımı yaslayıp sabaha, aydınlığa.
Günaydınlaşıp güneşle, ikimiz için
sevmek için
karışıyorum kalabalıklara...
(Bitmez...)
Kayıt Tarihi : 2.9.2003 17:11:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Derin Deniz](https://www.antoloji.com/i/siir/2003/09/02/donecek-gidise.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!