Kandemir dağlar paslandı zamanla
Nehirlerle akıyor durmadan zaman
Bir bahar gününde tomurcuk dalında yeşeren yaprak
Yağmurlara karşı narin neşeli
Gökyüzüyle sukut içinde...
Tan doğmakta karanlık elveda demekte
Sürüler yollardan yeşilliklere sürülmekte
Dağlar kamburlaştı geçen ömürle
Şarkılar yağmur oldu yeşeren çiçeklerde
Bir bahar bitti yine apansız
Karlara esir oldu zaman
Donlu günlerde dondu zaman
Çadırlar nefes kokuyor ah
Nefesler ter ve sevgi
Çocuklar ağlamakta bir gece boyu
Zemheride titreyen bir sessizlikte
Yırtılıyor bir anda göğün kulak zarı
Ağlamayı bıraktı çocuk
Sütünü emerek yıldızları saymakta
Fırat’ı düşünmekte düşlemekte
Düne kadar kan ısmarlayan Fırat’ı
Anadolu’nun bağrında kan emerken görmekte
Çocuk büyüdü Anadolu bağrında akan zamanla
Sevgiyle kendini sormakta çocukluk aşkına
Anımsıyor geçmişi bağrı yanarak
Canını cananını kaybettiğine ağlayarak
Yeminlere gelmişti kuruyacaktı artık Fırat
Feryadı çınladı gökyüzüne
‘Sevgi dolu kanları emmek düşmez sana ey Fırat’
Gömüldü Fırat çocuğun gözyaşlarına
Bir ömür boyu yatağında vicdan azabı duyarak.
Kayıt Tarihi : 18.4.2005 18:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!