Nasıl geçti günler, gel de bana sor
Şafak sona erdi, döndü yiğidim..!
Şehit düşen asker, yürekte bir kor
Şafak sona erdi, döndü yiğidim..!
Bir mermi, bir hasret, yağdı havada
Nice canlar gitti, dağda ovada
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
o güzel şiirlerinizde başarılar dilerim
Aysel Tarcan tarafından yazılan ---DöNDü YiĞiDiM---- başlıklı şiir sizce nasıl? (10 üzerinden puan verin şiirlerinizde başarılar dilerim
Yiğit vede kahramanca yazılmış çok güzel şiirini candan kutluyorum Arkadaşim.
Dost Şair , Okuduğum tüm şiirlerinde bir içtenlik ve incelik buluyor ve haz alıyorum. Bu ne güzel bir şiir. Okurken sanki bu şiiri yıllar önce okumuşsun veya dinlemişsibnde şimdi yenden okuyorsun hissini vermekle birlikte irticalen dökülen gönül sesini andırıyor.
Sizlerin yüreğine sağlık olsun. Dostluğunuz baki olsun dileklerimle en içten saygılar
Bir annenin ruhunun derinlklerinden süzülen evlat sevgisin en berrak ifadelerini okudum.Allah hiç bir annemizin gözünü yaşlı bırakmasın.Saygılar sunuyorum.
OĞLUM VAR:
Vatanımdan başka sevdam yok benim,
Bu ülkeye feda ruhum,bedenim,
Nasıl gururluyum,alnım akbenim,
Mehmetler içinde oğlum var benim.
Vatanına gözün gibi bak oğlum,
Yan bakanın kafasına çak oğlum,
Ödüller al,madalyalar tak oğlum,
Aslanlar içinde oğlum var benim.
Ben gaziyim ülkem için yaşarım,
Sel olurum bendim yıkar taşarım,
Çağırsalar vazifeme koşarım,
Aslanlar içinde oğlum var benim.
Sülalece adağız bu vatana,
Yurdu seven önem verirmi cana,
Son beşiğim hakkım helaldir sana,
Aslanlar içinde oğlum var benim.
Ergün'üm,fatih'im neşem,kederim,
Dizimde takatım,gözümde ferim,
Etimesgut'tadır yağız askerim,
Mehmetler içinde oğlum var benim.
Fahrettin Akbaş'ım yurda köleyim,
Yurdumun uğruna binkez öleyim,
Keşke imkan olsa bende gideyim,
Aslanlar içinde koçum var benim.
Fahrettin AKBAŞ
Türkiyem'de kanla, temel atıldı
Ülkemin toprağı, tek tek satıldı
Mustafa Kemâl'im, tez unutuldu
Şafak sona erdi, döndü yiğidim.
Vatan dağlar, denizler kadar sevgi dolu, yürekler yanık ana yüreği... Bu vatan bizimdir, er-geç yapılacaktır gereği... Tam puan + ant.. sevgiler, başarılar...
Bu Vatan bizim uğrunda nice şehit,nice gaziler verilerek bizlere hediye edilmiş hepsini rahmet ve minnetle yadediyorum.
Yuvaya sağ selamet dönen oğlunuza da sağlıklı bir ömür diliyorum.
Bir uçtan bir uca bu vatan bizim,
Korkma sönmez dedik bu destan bizim,
Toprakta kefensiz bu yatan bizim,
Şafak sona erdi, döndü yiğidim. . . . . Ereni
Unutma oğul vazifen koru vatanı
Üsttekinden çok yerde yatanı
Dua ile an ecdadını şehidini atanı
Şafak sona erdi, döndü yiğidim.
üstadem bütün yavrularımızın sağ salim dönmelerini temenni ediyoruz gözünüz aydın candan tebrikler güzel bir şiir saygılarımla tam puan + anto
Aysel Hanım! Bu şiiri okuduktan sonra ben artık 'şairim' demeyeceğim. Yüreğinize, kaleminize sağlık. Harikulade bir eser. Kutluyorum. Antolojim + 10 puanımla........OZAN BİNDEBİR
Bu şiir ile ilgili 106 tane yorum bulunmakta