Olmayan hayatlar içinde boğuluyorum.
Her şey bomboş.
Aldığım tatlar, o eski viraneliğim nerede?
İnan aklıma bile gelmiyor.
Durgunluğumun içinde hayat doluyum.
Hiçbir şey zevk vermiyor mesela.
Oh be, ne kadar beter bir duyguymuş bu.
Nerde benim o eski karamsarlıklarım.
Sırtımı hangi semtin duvarı olduğunu umursamadığım,
Ama beni barındıracak bir yere dayadığım,
Ve seninle kurduğum hayallerle dolu hayatım.
Bir yanda savrulan gençliğimin kanatan yanı;
Bir yanda da olmasına hiç imkan vermediğim,
Umudumun çaresiz çırpınışlarından etkilenişim.
Ve her zaman yüz üstü bıraktığın kalbim.
Ne acılara katlandı benimle bilirim, yine de daha mutluydu şimdiye göre.
Ne oldu, olmayışın ya da olamayışın güzelliğine bir artı mı ekledi?
Yoksun, sen gitmedin ama.
İlk defa terk edildin.
Hiç övünemiyorum, işte en büyük farkımız buydu seninle;
Sen merhametini de bırakmıştın giderken.
Bense sadece yaralı kalıyordum dönmeyecek olsam bile.
Söyle, gözlerin kadar açık söyle; hani acıma duygun nerede?
Bittiğinde bende inanamadım, söylesene nasıl inanırdım.
En güzel hayatlar içindeydim, bir köşede kıvranırken bile.
En lanet zamanı senle güzelleştirdim.
Hiç emek vermedin sen, boşuna üstüne alınma.
Herkes kadar kötü ve herkes kadar uzaktın.
Belki de böyle olmalıydın.
Neyini sevmiştim senin, hiç anlamadım.
Belki çok güzeldin ama ben sadece gözlerinde kalmıştım.
Herkesle aynıydın yeniyle anlıyorum, bir farkın olmalıydı; oldu da.
Ama ne bileyim bir ara ayrı geldin bana, bu yaşayamayan insanlar arasında.
Farklı bir yanın vardı sanki, aynı şeyleri görüyor gibiydin benimle.
Çok geçmedi tek olduğumu anlamam için.
Belki yalnızdım, belki hep öyle kalacaktım.
Ama yaşamak böyle olmalıydı, seninki sadece yenilmekle sınırlı.
Ne kadar böyle sürecek sanıyorsun?
Zaman rüzgara ayak uyduralı çok oldu.
Bir zaman gelecek eskittiğin yaşamlar, güzelliğini göremez olacak.
Ellerinde yılların verdiği hüsranı tanımak bile ayrı bir zevk verecek sana.
O körpecik yüreğin, yeni zaferleri barındıramayacak.
Hüsranın, gözaltı çizgilerinle geri dönecek sana.
Her zaman körpe kalamayacaksın.
Her şey ve herkes gibi sende yıpranacaksın.
Eskiyen bedeninde, sana gelen olmayacak emin ol, sadece bekleyeceksin.
Bak yaşım yarım asrı doldurdu, körpecik bir yüreğe sahibim.
Sende sadece kaybettin
En çirkin halinle gel geleceksen;
En tutsak, en saf, en acımasız yanınla.
Ben güzelliğini istemiyorum artık.
Senelerdir kapımı çalan olmadı,
Olmasında istemiyorum.
Bir senin için titrek adımlarımı gizledim hayatıma.
Bir senin için direndim.
Aldığım nefeste huzurum vardı.
Gönül ferahlığım, vicdanımın en güzel, en saf yanı.
O bile azabını sakındı benden.
O bile anladı ya beni.
Sıra sende en güzel yanım,
Bırak zorlama kendini; sadece dene.
Unuttuğum hayatımmış sen değil.
Beklentim ömrüme yayılmış, hiçbir şey çare değil.
Evimin yolları aşındı, gelen sadece ecel; bir dost bir sırdaş veya sen değil.
Son nefesimi vermek için hep bekledim.
Gelsen bitecek, çektiğim sadece ızdırap beklediğim ömrüm değil.
Bir adım at viran haneme bitsin.
Sen kaybet, kazandığın hiçler içinde.
Ben kazanmaya gidiyorum, kaybettiğim bir ömrün son hecesinde.
Haydi dön, sadece bitirmek kaldı!
12.07.2003
Hakan AlparslanKayıt Tarihi : 31.5.2004 22:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!