Yorgunum Don Kişot, yorgunum
Serüvenlerinden daha yorgun
Çıplak ayaklı çocuklar
Feryat içinde analar gibi…
Yorgunum Don Kişot yorgunum
Ne yel değirmeniyle savaştım
Ne şövalye olabildim
Yasak şarkılarla
İşgal duvarlarda yankılandım
Sabahı kaçıran gözlerle
Daha çocukken yaralandım
Yorgunum Don Kişot, yorgunum
Halimi anlayabilir misin sen
Benzemem öykülerine
Anlatılmam dilden dile
Gecenin seherinde
Günlerin ertesinde
Koşuşurum dere tepe…
İki dilim ekmek,
bir baş soğan
sahipsiz aşımla,
aşsız tasımla
sisli bir dağ başında
vurulurum yine kendi masalımda…
Kayıt Tarihi : 16.2.2010 01:01:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi:
24.12.2009 Erzurum
![Ulvi Koçu](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/02/16/don-kisot-uclemesi-1.jpg)
düştüğüm yerde ölümü kınayacak....
ve masallar yine adımı saklayacak
tarihim tekerrür kadar haklı çünkü!..Ulvi özelsin
Akıl boyu kısa olanların gözleri yukarıda, akıl boyu uzun olanların gözleri aşağıda olur...
Güzel dizelerin için kutlarım...
TÜM YORUMLAR (11)