Don Destanı – Sayfa 2 // “Kırmızı Donlu Köy”
Ertesi gün, ihtiyar heyeti yeniden toplandı. Muhtar, kürsüye çıktı ve kararı açıkladı:
“Köyümüzün yeni adı artık resmîdir: Kırmızı Donlu Köy.”
Girişe ve çıkışa yeni tabelalar asıldı. Üzerinde kırmızı dantelli donun silueti vardı. Haber, çevre köylere yıldırım gibi yayıldı. Kurbanlar kesildi, kazanlar kaynadı. Fadime, yine yemek kazanının başındaydı. Ve evet—bu defa da donsuzdu.
Ama bu kez kimse yadırgamadı. Çünkü artık mesele bir kıyafet değil—bir duruştu. Köy meydanı doldu taştı. Basın akın etti. Kameralar, Fadime’ye odaklandı. O ise sadece gülümsedi. Ne konuştu, ne poz verdi. Sadece durdu. Çünkü duruşu, bir slogandı.
Ertesi gün, tüm gazetelerde aynı manşet vardı:
“Fadime’nin Özgürlük Sloganı” Altında şu satır: “Don yoktu ama rıza vardı. Kumaş eksikti ama kıvım tamdı.
Açılır parantez
Doğduğu yıl, çizgi, öldüğü yıl, bitti
Kapanır, parantez.
O şimdi kitaplarda bir isim, bir soyadı
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta