Bir yaz günü karşılaşınca senle,
Ne hâle geldim bak bir dinle:
Ben eridim gittim senin sevginle,
O sıcak, şirin domates tarlasında…
Bitmesin bu rüya diye yazmıştın,
Evlenelim deyince heyecanlanmıştın,
Ayrılık girince araya ağlamıştın,
O güzel, şirin domates tarlasında…
İlyaslar’da senle çarpan bir kâlp var,
Derdin, domateste olduğumuz zamanlar,
Hadi kaçalım deyince etmedin hiç âr,
O güzel, sıcak domates tarlasında…
Neler konuşmuştuk seninle neler,
Şimdi mâzide kaldı o güzel günler,
Hâtıra kaldı yolladığın mendiller,
O sıcak, şirin domates tarlasında…
Nereye gitsen bulurum seni ben,
Diyordun ki, bu sözü unuttun sen,
Filizlenen aşkımızı sen oldun bitiren,
O güzel, sıcak domates tarlasında…
Kayıt Tarihi : 6.10.2005 16:10:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Bicik](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/10/06/domates-tarlasi.jpg)
Suna Doğanay
İlk sure olan “ FATİHA SURESİNDE” de okuduğumuz bu sıfatlar şu anlama gelmektedir.
RAHMAN ; Dünya hayatında bütün mahlukat’a (yaratılmış her canlıya) rızık verme, hayatını devam ettirmesi için karnını doyuracak kadar rızık verme garantisidir.Eğer yarattıysa bir canlıyız rızkını vermekle kendini sorumlu tutmaktadır.
RAHİM ; Dünya hayatından sonraki hayatta ise, kendini dinleyenlere, dediklerini ve isteklerini yerine getirenlere güzellikler, nimetler ve iltifatlar bahşedeceğiz anlamına gelmektedir.Bunların kimler olduğu ve ne şekilde taltif edilecekleri K.kerimde, Hadislerde belirtilmekte ama bu bizim insiyatifimizde değildir.Affeder-affetmez, izzet ve ikramda bulunur-bulunmaz, cehenneme atar-atmaz kendi tercihidir.
Biz, asla bir insan için “günahkar” “cehennemlik” “cennetlik” “kafir” gibi kesin hükümlerle hükmedemeyiz ve bu bizim işimiz değildir. Kalpleri bilmemiz mümkün değildir.
Ne Allah’ın bu dünya için rızık garantisinde bulunduğu bir insanı öldürmek ve onun için kötü düşünmek, ne de bir insan için “Kafir” Dinsiz” gibi kesin hükümlerle hükmetme konumunda değiliz ve bu bizim işimiz değil..Biz kul olarak kulluk vazifelerimizi yapmakla mükellefiz ve Allah’ın vazifelerine soyunmak gibi bir misyonumuz yoktur.. Eğer başarabiliyorsak usul-u hal ile uyarı ve iyiliği tavsiye edebiliriz.Asla zorlama ve nefret ettirme yoluna gitmemeliyiz.
Gurur ve kibir yaparak insanları kendimizden aşağı görmek, burun kıvırmak, insanlara lakaplar takarak küçük düşürmeye çalışmak, aşağılamak en büyük günahlardandır.
Affa ve Ma’firete ulaşmamız dileği ile
Şiirinizi ve Ramazanınızı tebrik ediyorum
Selam ve sevgiler
tebrikler sayın Bicik
TÜM YORUMLAR (6)