rüya gibi geçti
rüya gibi bir tatildi
kim bilir kimleri ağırlıyor
şimdi o yaz günleri.
hüzünlendim şimdi
ne akşam güneşi
..
Sorma gözlerimi
Bebeğinde acılar bekleşiyor
Pınarında yaşlar eğleşiyor
Sorma gözüm
Kirpiklerime şimşekler çakıyor
Uykusuzluğun yorgunluğu taşıyor
Ateş aldı türkülerimi
..
bir sirtaki…
bir de kavakları izmir’in
rakıya belenmiş geceler…
ey dolunay
yeter oynaştığın denizimle
zira…
kim geçer bu delişmenliğimin önüne sonra
..
Gecenin karanlığında
Soyun boş caddeler
Kaldırımlar yosması güneş
Ay yüzümüzde dolunay
Şu denizin rüzgâr havası
Türkü gibi akan
Nedir gözlerimden
..
beni bana,
yazmışsın
bulutlar arasında sıkışan
çıkmayı hiç başaramayan
kısık ışığıyla aya
benzetmişsin
evet..
..
İnce belli bardak
dur önce,
demlenen çaydan içelim
bardağın beli ince
şekeri,kesme olsun
o güzelim yüzüne
..
Gün batımlarının taşırdığı özlem hüzmesi
Süpürür eşiklikteki yıldızları
Ağrılarına batar yalnızlık
Bıkkın sabahları şımartarak çekilirsin kıyılarına
Minik mırıltıların kırdığı çömleklerde ayrışır hüzün
Yere düşer hece / halsiz harf / kılıç kesiği aşk
..
akşamlardan yine bir akşam
izmir yanıyor izmir titriyor
Parlak yıldızlar ay gülüyor
ötüyor gece kuşları
dostum ağustos böcekleri
yar uykuda
dostum cır cır böcekleri
..
Canlandı gözümde mâzimiz bir bir
Hazar kıyısında Erciyes dağı
Bir nisan gününde uyandı nehir
Çiçeklendi yine gönlümün bağı
Konuşsun hayaller, susmasın düşler,
Sürsün vuslât demi çılgınca sürsün!
..
zamansiz zamanlarda
benimle benden içeri
yasarsin derinliklerimde
çölde susamis toprak
geçit vermez daglar
basimda uçuk mavi
hayalin ak kefen
..
'Bugün
21 haziran ' dediler..
'Kuzey yarımkürede
..............................en uzun gün..'
-Vay bee!
..
Dolunay..
Boğaz..
Yakut..
Üçü bir araya gelir de sana kadeh kaldırmadan olur mu..
…her şeye rağmen;
Varlığına..
..
Ne kartaldır,
Ne kelebek.
Ne bir çöldür,
Ne de deniz.
Benim gönlüm bir dolunay,
Yaşar gider kimsesiz.
..
DÜŞLERİN KIZI
Senin cemalini gördüm dün gece
Gökteki dolunay ışıldıyordu
Ayrılık bulutu yüzünde peçe
Yinede gözlerim kamaşıyordu
..
kurtlar hep dağlarda gezer
dolunay vakti yüksek tepelerde ulurlar
sesleniyorlar hayatın dağlarından
yabani düşünceler duymuşum gibi
kaçışım mantığın tapınağından
hangi vakit kim verdi
şehrimin altın anahtarını sürü başına
..
Saate bakıyorum ürkekçe
Üç dakika daha geçmiş benden habersiz
Yaramaz bir çocuk gibi hızlıca kaçıvermiş
Dur desem beklemez
Geç desem dinlemez
Ömrümüzün masalı zaman
Tereyağından kıl çekercesine
..
beni yataktan iterken yastıklar
............................sen
............................susuyorsun
bükülüyor aynalar
göremediklerimiz kadar.
usulca süzülerek
..
Merdiven;
Basamakları teker teker aşmak
Hayal alemine beraber adımlamak
Senli ya da sensiz yolculukta olmak
Dolunay;
Mehtabı oturup saatlerce izlemek
..
Son arzumuzu yaşayacaktık gönlümüzce
Sabahlar doğacaktı vâkitsiz kucaklarımızda
Sarmaş dolaş olacaktık
Sevda şimşekler gibi akacaktı gönlümüze
Dolunay olacaktın gecelerime ışıl ışıl
Hiç sönmeye
Güneşim olacaktın içimi yakan alev alev
..
Yıldız oluyorsun gözlerimde
Iradıkça gönül göğümden
Dolunay doru atın, tunçtan kanatlı...
Üstünde altınışık bir yolcusun
Gecelerin munis sezsizliğinde
Simli, sırmalı tellerle bağlıyorsun
Sevmek zor, kopmak çok daha zor
..