Dolunayda gözlerin
Kafeste yüreğim
Avuçlarımda hasretin
Çok uzaktasın çok
Işığım dolunayda
Dolunay avuçlarımda
Yüreğim isyanlarda
Çok uzaktasın çok
Bu gece dolunay var yine sular yükselir
Kütükten sessiz sakin bir kurt adam eksilir
08.01.2005 Fürstenfeldbruck
anadili coğrafya
şattularap
rüzgârı seyreden tren
bir gökkuşağıdır
döner sabah yıldızı
ve dolunay küçülür
Ne gün bilir senin
Sevdalı bakışlarını
Ne de dışarıda kalmış
Bir çanak dolunay
Dolunay tutulacak
Gecenin bir yerinde
Dünyanın koynunda
Bizimki kadar duygulu
bak! gece yine yaprak döktü şafağa,
oysa ne kadar onurlu duruyordu dolunay...
Ay dolunay benim gönlümde
Karanlığın gönlümde ziyası yok
Bin bir çiçek var sevgi bağımda
Bülbüller öterken seher vaktinde
Kainatı yaratanın sır kapısında
Dünyamda nefretin zerresi yok
Halil ÇOLAK 01.10.2008
ANKARA
Ne güzel gözlerin var
Sanki çekilmiş sürme
Bakışların sanki ok
İşliyor kalbimin içine
Kaşların sanki yarım ay
Kirpiklerin kıvrılmış yay
Yüzün gökteki dolunay
Doluyor gönlümün içine
Ali Eryılmaz
baharla birlik gelmeliydi
nedendir
gecikişin
çiçeği yaladığı gibi
ayazın
cemre üstünden
kaç ay geçti
dolunay gülümseyip
Gecenin karanlığını
yırtıyorken dolunay
güneşe inat
kar beyazlığını yansıttı
gökyüzünün karanlığına
ve çıplak bir ten gibiydi gece
sarılmamak ne mümkün.
28.02.2012/OLTU
Altın dökülüp göklerin elmas tasına
Binlerce ışık doldu
zaman bohçasına
Birgün dediler
dörde bölünmüş dolunay
Bildim ki
güneş baktı
ayın aynasına
Hilale benzer kaşın yüzün dolunay gibi
İnan melek gibisin ey canların habibi
Leylaya Mecnun olmuş bulunmazken tabibi
Adın anılıp dursun ey güzeller güzeli
Lalezara dönüşsün duyguların ezeli
21.05.2012/OLTU
ay düşersin bardağıma
aldığım her yudumu ağzım karşılar
bin katre alay yürür dolunay sayıklamışcasına boğazımda
içimin gölgelerinden toplar gönlümün hurcunda saklarım seni
Büyü çiçek gibi
Sevgi tarlalarında
Boy atsın ekinler...
Evreni kucaklasın
Gözbebeklerinin ışıltısı
Barış türküleri öğret
Acımasız yüreklere
Taç olsun başına
Dolunay çiçekleri
Bahaneler kolay aşkım
Gitmek fikrinse
Bak gece dolunay
Kötü düşünme
Sen vurdun beni
Değişir gökyüzünün rengi
sabah olunca
Kuşlar öter
Beyaz güllerimle
Buseler verdim
Heyecan sıcaklığını
Bedenimdeki
Yağmurlu akşamları
Kattım
Sevda gölüne,
Burada
Dolunay girince
Gözlerine,
Gökyüzünü dolaştıran
Dolunay rüzgârıyla
Yıldızların nehrine
Umutlarımı yazdım,
Yüreğimi verdim
Gül kokan
Bulutlara,
Gözlerime aktı hatıralar
İlkbahar sözlerimle.
çok yorgunum bebeğim
yüz yıllık güneş tutulması gibi
geçti zaman
son hatırladığım ışık gözlerindi
ve bir daha
ne dolunay
ne yıldızlar
ne de okyanusların tüm yakamozları
bir geceyi
senin gözlerin kadar aydınlatamadı
Güzelliğim.
Gözlerinde hüzün vardı
Maviydi
Elleriyle saçlarını kucaklamışken
Dolunay doğmuştu gerdanına
Yine duyguların uçmuştu
Kuytularında gizlediklerine
ayla_hüseyin
Sen hiç seyrettin mi
Karlı tepelerin
Yaz sularına vuruşunu
Çağlayanlı gecelerde
Tutuşurken gördüm ben
Altın saçlarını güneşin
Mayıs sularında
Dolunay venus yıldızlar ağlıyordu
Mehtaplı bir gece görünce seni
Yüreğimde bir ateş yanıverdi
Gözlerin şaşkına çevirdi beni
Gözlerin gözlerime akıverdi
Aşkın en güzel güneşi doğunca
Telaşa kapıldık ikimiz birden
Yıllardır aradığımı bulunca
Dolunay içime giriverdi hemen
şafak vakti, saat beş
bir yanımda ay bir yanımda güneş
ortada ben
ay bana tutulmuş, ben güneşe
BU ŞİİR DOLUNAY ENGİNOL TARAFINDAN YAZILMIŞTIR.
Bu gece gökyüzünde
Mor sayfa görüyorum,
Gözlerim şiirleri yazıyor
Yıldızlardaki tatlı renkle,
Dolunay bir tarih oluyor
Yüreğimde ateşi olan.
(Aksaray / 21 Haziran 2007)
Gökyüzü bulut yüklü
Yıldızlarsa sürgünde
Oysa yüreğim kıpır kıpır
Uzak da olsam sahilden
Balıklar oynaşır denizde değil mi
Dalgalarsa delice
Ve seni özlüyorsam
Elimde değil işte
Dolunay bu gece
Saklanma
Boy çukurunda
Unutma
İnsan olduğunu
Tanrı
Kavgasında bile
Seni
Sevgi için yarattı
Sev
Dolu dolunay gibi
Canlı ışık dalgarlarında
Ben düşler yolcusuyum
Issızlıklar yüreğimi boğar
Ve suskun aryaları
Işıkkuşlarına borçluyum
Bir yıldız ki mavi yanar
Masmavi sağılır gözlerime
Sümbül gönüllü yar
Gökçek yürekli bir dolunay
Menekşeli akşamlarda mehtapla deniz
Esen meltemlerde bir şiirsiniz
Yıldız kaykayında dolunay gibi
Sisli kıyıların fenerisiniz
Umut, özlem visal başlar söz ile
Neyler nağmelenir dilşad olur mey ile
KÖMEN
Yine yürüdüm Gecenin Karanlığında
Oturuyorum Yalnızlığımın Parkında
Karşımda Dolunay
Yakamoz Ve Karşı Kıyının Işıkları
Çağırıyor bir araya
Ayrı kalmış Aşıkları
Güz güneşi sarhoş bakışlarına yansır
Kirpiklerin taze çiçek fidanı gamzelerin
Dolunay
Saçlarında sabah çayının kokusu var
Ankara geceleri gibisin
Yenilenerek sıkıntını yenerek
Umut aşkın büyüsünde ve senin
Altın yüreğinde
Aşktırki melun şeytan, gençliğimde var eli
Gece zifiriğinde; dolunay ki lekeli...
her
çıkmaz sokakta yol
her
tükenişte sabır
her
karanlık gecede dolunay
her
çaresizlikte umut
her üzüntüde mutluluk
ve her yalnızlıkta
Hilal i hasreti ay
Hüsn'ü kemâl-i dolunay
Ondörtte beni mecnunun say
Ya sev ya sevil ay
ne zaman dolunay olsa
yüreğimdeki duygular kıpırdar
ve yüreğimdeki sevdalanmışlığım
merhaba sevdalanmışlığım
merhaba sana
……………....
herhanbirzaman/herhangibirdörtduvar
Ellerimde aşkın meyvesi
Ay dolan çalıyı
Öğle gel
Ahmaklığın daniskası
Dolunay da yaşamak aşkı
Karanlıkta da yaşanmıyor aşk
Sorumlusun dolunay
Görmek zorunda olma
Bakma be ay merakla
Aşıklar beraberken
Sen gideli
Sene de bir çıkıyor İstanbul’da dolunay
Onu da görebilmek için
Kalkıp gidiyoruz Balat’a
Çeviriyoruz masayı kuleye
Ayıda bir kürekci çekiyor meyhaneye
10 05 2005
dolunay nekadar parlıyorsun bu gece bana
güneşe mi nispetin bakamıyorum sana
birgün bende geleceğim senin yanına
birlikte ışık tutacağız yarin yoluna
Bu şehrin geceleri
aydınlık gündüz gibi
gelip sarmalar beni
pencereme yakın ay
Sen şehrim gibisin
hep devinir saçların
bir hilal
bir dolunay
Sevgim acıyor...
Bilmem ki bu kaçıncı sensiz
Sessiz isyanlarla izlediğim dolunay...
(Ekim 2000 / İstanbul)
Bekleyin beni
Özgürlüğüme doğacak
şafak,
Romantizme doğacak
dolunay,
Sessizliğe bürünen
geceler,
Bekleyin beni
Sevdiklerim
ve seveceklerim
buralar karanlık
aydınlatmak için küçük bir çerçeveyi tutuyorum
odama
sana gelmeden önce
ayışığı doldurmuştum ceplerime
bugün dolunay akıyor alnından
dünyama
DOLUNAY
Güneş ayla öpüştü, sema tutuşup yandı,
Gönlündeki renkleri gökkuşağı kıskandı,
Arzuladı Dolunay, nefesini, kokunu,
Gökten sessizce indi ve koynuna saklandı.
Prof. Dr. İsmail Hakkı AYDIN
Bir dolunay vardi yastigim kenarinda
Hemen yanında gözlerin
Bir ağlamaklı sesin vardı yankılanan yüreğimde
Birde semada ezan sesi tek şahidi sevgimin
Gecelerim kar yağışlı bugün
umutlar ise sağanak
bu yüzden dolunay değil gökyüzü
kızılderili bir sözcük gibi
ta ankaralardan bir de
ve masmavi...
Siz ki;
Işığı bir çay gibi içerdiniz.
Akdeniz
akşamlarında ay...
Ay,
Dolunay
Yüreğim Erciyesin eteklerinde kalmış
DOLUNAY TAÇ TI 09.12.2013
Denizin karşı kıyısında
Sahil boyu sıra sıra
Şehrin ışıkları rengârenk
Her bir ışıktı gözlerin,
Saçlarında taç’tı Dolunay
İstanbul’dun dün gece….
Bu akşam söneceğim
diyeceksin ki
dolunay nasıl söner
sen dünyanın arkasına saklandın
ey güneş....
*Mavi KArga