Gece tüm kasvetiyle sardı gökyüzünü bir anda.
Dolunayın önünden geçen silik bulutlar,
Adeta içime doluyor.
Aşkın verdiği mutluluk hayatın hüznünü silemiyor.
Ne yazık ki insanlar gecenin dilinden anlamıyor.
Oysa ki o karanlık neler anlatıyor...
Yürüyorum gecenin içinde,
Yolumu gösteren tek şey
Karanlığı aydınlatan ay.
Sessizce ilerleyen sinsi bulutlar,
Bir sis yaratıyor.
Ve o anda gökyüzü bir tabloyu andırıyor.
Her şeyimin şahidi o tablo.
Ben konuşuyorum, o dinliyor.
Şarkılarımla haykırıyorum feryadımı,
O bana hep bir ümit gösteriyor.
Onu takip ediyorum,
Beni evime götürüyor.
Ben ilerlemek istemesemde,
Ayın büyüsüyle eve gidiyorum.
Adımlarım yavaşlamak istemiyor,
Adeta ona gittiğimi sanıyorum.
Bu güzel tabloyu kimbilir kaç kişi seyrediyor...
Anlıyorlar mı ki benim gibi.
Belki de biri var ki, benim gibi.
Belki de benim olması gereken kişi.
Aramızda ne mesafeler var bilemiyorum.
Ama birşey biliyorum ki;
Bizi birleştiren bir şey var,
O da bu tablo!
(02.01.99)
Kayıt Tarihi : 17.2.2003 03:49:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Neslihan Ayakta](https://www.antoloji.com/i/siir/2003/02/17/dolunay-5.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!