DOLUNAY
Kuşların en narende ötüşüyle açtım gözlerimi
Gözlerini
Gözleri
Ey ekmeği bayat
Ömründe gün yüzü görmemiş kadın
Bu ne sınavdır heyhat
Ötüşü kuşlarla başlayan başlangıç
Sonu meçhul
Arpası beş pul
Ekmek için zalime kul
Olmanın acısı, ekşisi
Bu ötüşten başlardı
Giderdi her zaman toprağın içine
Tarlalarda damıtılmış terle yetişen buğday
Hiç doğmamıştı dolunay
Gözleri dolunaydı
Dolardı her konuştuğunda
Anlatamamanın
Herkesin istediğini anladığı bu çağda
Bir parça buğdayın, arpanın
Bir ömürlük yükü vardı onda
Elleri nasır tutmuş
Sırtı kambur
Yüzü toprağın susuz kaldığı gibi kırışık
Saçları kış ayları gibi aklaşık
Dinlenmesi bile uyuşuk
Hep öyle
Öyle işte
Ekmek için kavgası vardı
Çocukları, gençliği hepsi tarlalarda yıpranmıştı
Garip, gariban,fakir ve miskin Anadolu'nun ekmekle davalı olan kadını
Yok muydu beyi
Vardı
Takmazdı hiçbir şeyi
Sabahtan akşama kıraathane köşelerinde oturup boş beleş konuşmalar, zamanı israf etmenin habersizliği
Oysa kadın
Dolunaydı
Gözleri dolardı
O yüzden konuşamazdı
Anadolu'nun kadını işte !
Bağrında asırların acısı
Sırtında ekmeğin kavgası
Ellerinde emeğin kancası
Anadolu'nun kadını işte
Birisi de annemdi.
Kayıt Tarihi : 2.5.2024 12:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Anne, emekçi, gariban, Anadolu, buğday, arpa, alın teri, rüzgar
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!