Doludizgin kaçıyorken korkularımdan, düşümde...
Betondan sağır duvarlar vardı göğe uzanan,
Bir bir yıkıldı üstüme, altında kaldım.
Merhametsiz duvarlar vardı, bir o kadar acımasız..
Gökle bir olmuş,yağıyor sanki yağmur gibi üstüme
Buruşuk bir yüz gibi bakıyordu sema yüzüme..
İçin için ağlamaklı olsa da neye yarar...
Bunak bir yaşlı gibi kemiriyorken zihnimi,
Ağaçların durmaksızın zikri benim neyime?
Doludizgin kaçıyorken korkularımdan, düşümde..
Saatlerin hükmü kalmamış gibi saniyelerde,
Boğazıma bağlanmış geçen her dakikanın hesabı.
Nefes alıp vermek gibi olmuş, geçen günlerin acısı.
Kayıp bir gençlik gibi kalmış ortalıkta..
Bilmem, sahibi çıkar da alıp uzaklara dalar mı?
Bu saatten sonra bilmek, benim neyime?
Doludizgin kaçıyorken korkularımdan, düşümde..
Bir mapushane olmuşken şehrin sokakları,
Şimdi zincir vurulmuş gibi şiir okuduğum yollara,
Fikirlerime, kelimelerime ambargo koyulmuş!
Yer, gök, felaket üzerime üzerime geliyor,
Dağlar, buz dağları sıkışıyor üstüme.
Hüküm giydim, aciz gecelerin her biri için
Mahkum olmak, bundan sonra benim neyime?
Doludizgin kaçıyorken korkularımdan, düşümde.
Mürekkebin esiri olmuş, renkler vardı tabakamda.
Siyahın, beyazın saltanatı son bulmuş gibi.
Korku ve ıstırap bu saatten sonra çizilmeyecek,
Yazılan yazılarda artık bahsi geçmeyecek.
Kederden yoksunken hayat, yaşamak benim neyime?
Doludizgin kaçıyorken korkularımdan, düşümde.
Mazlum insanların acı çığlıkları geliyordu kulağa.
Bebeklerin, acı acı ağlamasını duydum gece vakti.
Sorumsuzca güldüm, acı çeken çocuklara rağmen.
İyi insan olmak, bundan sonra benim neyime?
Doludizgin kaçıyorken korkularımdan düşümde
Yularını koparmış atların koştuğunu gördüm
Yakıp yıkıyordu insan eli değmiş evleri
Yıkılan yalnızca ev değil, umutların da resmiydi
Ve unutuyordu benim de insan olduğumu
Unutan da insandı unutulan da insan
Merhametsiz sokağın adamı olmak benim neyime
Doludizgin kaçıyorken korkularımdan düşümde
Yaş 35 yolun yarısı diyenleri gördüm, üstadım!
Yanıldın, yanıldın, yanıldın, yaş 35 yolun sonu
Yirmilerimden birkaç sonrasını gördüm
Karanlık içinde, ışıktan mahrum, yoksun, acınası
Acizliğimi hissettim o gece gördüğüm düşte
Elimde bir tesbih, dilimde ne var bilmem, Hak!
Zamanın aciz imansızı olmak benim neyime
Doludizgin kaçıyorken korkularımdan düşümde
Bir lokma açlıkla boğulan sübyanlar gördüm
Elimden ne gelir, bağlamışlar ketenden bir iple
Dillendirsem günler boyu şu suçsuz çocuğu
Sevgiden ve merhametten mahrum zalimin suyu
Kuyu açmışlar tam cehennem topraklarının içine
Su hayattır dediler, yalanmış, iftiraymış, korkaklar!
Yazmak için yaşadım, kelimelerin uğruna uyandım
Zenginlik vardı, sonsuzluk vardı, derde deva vardı
Oysa bir tek cümle çıktı ağzımdan tanrıya
Şiirde buluşmak dileğiyle umutlarımla kandırıldım
Oysa bir tek şiir yazmak için kalemi alırdım
Şimdi şu kalem nasıl da silah oldu birden
Zulüm hüküm sürerken kelimelerden mermiler
Tanrının dünyasında Mesih olmak benim neyime
Doludizgin kaçıyorken korkularımdan düşümde
Yalnız başına tepenin ucunda bir çınar gördüm
Egosuna yenik düşmüş, uzak kalmış insandan
Dalları koca bir dünyayı sarmalar gibi açık
Yaprakları bir bir açmış ve yemyeşil, taptaze
Bir çakmaklık canı yokmuş gibi görkemli
Gölgesi altında bir insanlık yaşar, öyle bir heybetli
Bir insanlığın gölgesi, bir insanın çakmak hamlesi
Bunca tezatlık varken bir çınar için bile
Rüyaların esiri olup korkmak benim neyime
Doludizgin kaçıyorken korkularımdan düşümde
Kaynar kan havuzunda yüzen, beyaz gül gördüm
Aldırış etmeksizin kana, kefeni olmuş beyaz yaprakları
Köklerinden kopmuş ancak yaprakları dipdiri
İhanet etmiş zamana sanki bir devrimci
Silahını almamış eline, dağa; taşa, toprağa değil
Ancak fethedilmez gönüllere devrimci
Yaprakları kefen, kelimeleri mermi, kalemi silah
Bu beyaz gül dururken şiir yazmak benim neyime
Doludizgin kaçıyorken korkularımdan düşümde
Kayıt Tarihi : 23.5.2024 21:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!