O, gökyüzünün anlık, katılaşmış öfkesidir. Suyun nazik akışkanlığını terk ederek, acımasız ve keskin birer mermi haline gelmesi. Bir uyarı değil, ani ve zorunlu bir müdahaledir. Hiçbir yerde kalıcı değildir; sadece çarpar, hasar verir ve hızla çözülmeye başlar.
Her bir buz tanesi, havadaki büyük bir gerilimin sıkıştırılmış, minyatür bir kanıtıdır. Düşüşü, kontrolün kaybedildiği o kısa, gürültülü hükümsüzlük anıdır. Pencerelere vuran sesi, içerideki huzurun dışarıdaki kaosa karşı ne kadar kırılgan olduğunun kesintili bir ispatıdır.
Zeminde, anlık bir beyazlık yanılsaması yaratır.
Sen: Çamlı dağlardan ağaran şafak...
Sen: Duru göllerin nilüferisin.
Sen: Engin ovada sararan başak...
Sen: Umut kaynağı, alın terisin.
Sen: Gökte yıldızsın, uykularda düş...
Devamını Oku
Sen: Duru göllerin nilüferisin.
Sen: Engin ovada sararan başak...
Sen: Umut kaynağı, alın terisin.
Sen: Gökte yıldızsın, uykularda düş...




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta