Değişik bir arındırılmışlık;
içimdeki boşluk, bir duruluk …
Şafağa kandır kendini ey! şafağa
kaldır ve cüsseyi tencereye daldır!
Kazı! teflonu kaldır …
kendini şafağa ulaştır,
Güneş’i al eline geceyle yarıştır!
İçimdeki boşluk bir duruluk.
Vaaz vermedikçe geçmiyor ruh çıkarma!
Su içmedikçe geçmiyor yorgunluk.
Orda uzay bir dinginlik,
burada yeryüzü karışık.
Suda oksijen orda, hidrojen orda.
Evrende, her yanda, biz hidrojen soluduk -
Su nefes verdik.
Köprü geçtik uzaysal karmaşada
Yine uzayla yeryüzü arasında.
Doloş! Hem dolu hem boş,
ham altın dolu’yu zoraki bıraktık,
geçirdik pabuçlara kırmasından galoş.
*-
Pabuçlar oldu papuç,
yine de tavşandı, yedi havuç!
yenilen büründü kardanadam burnuna,
hoş büründü bir de, değil nahoş.
Kayıt Tarihi : 11.5.2005 18:11:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Akın Akça](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/05/11/dolos-zoraki-galos.jpg)
Güneş’i al eline geceyle yarıştır!
bayıldım mu mısralara....güneşi geceyle yarıştırmak....cesaret işi....
ne kadar farklı bir anlatım...
sevgiler akıncığım.
TÜM YORUMLAR (3)